Makaleler

Tehdit Suçu: Suçun Unsurları ve Tehdit Suçu Cezası (TCK m. 106)

Tehdit Suçu: Tehdit Suçu Cezası (TCK m. 106)

Tehdit, insanın en temel haklarından biri olan güven içinde yaşama hakkına doğrudan saldırıdır. Kişi, özgürce karar verme yetisini kaybeder, iradesi baskı altına girer. Aynı zamanda Tehdit suçu, hem bireysel güvenliği hem de toplum düzenini zedeleyen bir fiil olması nedeniyle kişilerin huzurunu, günlük yaşamını ve irade özgürlüğünü doğrudan etkilediği için ceza hukuku bakımından özel bir öneme sahiptir.

Tehdit suçu ile kişinin daha çok manevi bütünlük üzerindeki hakkının ihlal edilmesi yalnızca fiziksel saldırı vaadiyle değil, korku, endişe veya huzursuzluk yaratma amacıyla söylenen her türlü söz ve davranışla da oluşabilir. Yargıtay kararlarında da bu husus “failin kastının mağdurda korku oluşturmak olması” kriteriyle netleştirilmiştir

Bu sebeplerle Türk Ceza Kanunu’nun 106. maddesi, tehdidin farklı biçimlerini ve bunlara uygulanacak cezaları düzenleyerek bireylere koruyucu ve caydırıcı bir hukuki çerçeve oluşturur

Makale İçeriği

Tehdit Suçu Nedir?

5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 106. maddesi tehdit suçunu şu şekilde düzenler:

‘’Bir başkasını, kendisinin veya yakınının hayatına, vücut veya cinsel dokunulmazlığına yönelik bir saldırı gerçekleştireceğinden bahisle tehdit eden kişi, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. (Ek cümle:12/5/2022-7406/6 md.) Bu suçun kadına karşı işlenmesi hâlinde cezanın alt sınırı dokuz aydan az olamaz. Malvarlığı itibarıyla büyük bir zarara uğratacağından veya sair bir kötülük edeceğinden bahisle tehditte ise, mağdurun şikayeti üzerine, iki aydan altı aya kadar hapis veya adlî para cezasına hükmolunur.’’

Tehdit Suçu (TCK m. 106)

Madde metninden de açıkça görüleceği üzere, tehdit suçu yalnızca sözle işlenen bir fiil değildir. Bu suç; söz, yazı, davranış, işaret veya iletişim araçları kullanılarak da işlenebilir.

Failin amacı, mağdurda korku, endişe veya baskı yaratmak suretiyle onun iradesini etkilemektir. Bu nedenle tehdit; yalnızca “söylemek” fiiliyle sınırlı olmayıp, söze eşlik eden davranış, görünüm veya jestlerle de tamamlanabilir. Örneğin, kişinin belindeki silahı göstermesi veya kesici bir aleti mağdura yöneltmesi de tehdit suçunun unsurlarını oluşturabilir.

Kanunun birinci fıkrası, tehdit suçunun basit halini düzenlerken; ikinci fıkra, yazının devamında detaylı olarak değineceğimiz daha ağır cezayı gerektiren nitelikli hallerini düzenlemektedir. Örneğin tehdit eyleminin silahla, birden fazla kişiyle, kendini tanınmayacakhâle getirerek veya örgüt gücüyle işlenmesi hâlinde, suçun nitelikli hali söz konusu olur ve verilecek ceza artar.

Tehdit Suçunun Unsurları

Tehdit suçu, maddi unsur ve manevi unsur olmak üzere iki temel unsurdan oluşur. Suçun oluşabilmesi için her iki unsurun da bir arada bulunması gerekir. Aksi hâlde eylem, tehdit suçunu değil, başka bir suç tipini oluşturabilir veya ceza hukuku bakımından yaptırıma elverişli sayılmaz.

Maddi unsur (Fiil Unsuru)

Tehdit suçunun maddi unsuru, kısaca failin mağdura yönelttiği korkutma fiilidir. Bu fiil, sözle (“seni öldürürüm”), yazıyla (mektup, sosyal medya mesajı, e-posta), işaretle (silah göstermek, yumruk sıkmak, kesici aleti göstermek) veya davranışla da gerçekleştirilebilir.

TCK m.106/1 uyarınca tehdit;

  • Mağdurun veya yakınlarının hayatına, vücut veya cinsel dokunulmazlığına yönelik bir saldırı gerçekleştirme vaadiyle,
  • Malvarlığına ciddi bir zarar vereceği yönündeki ifadelerle,
  • Ya da sair bir kötülük yapacağına dair beyanlarla işlenebilir.

Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarına göre, tehdit suçunun oluşması için mağdurun fiilen korkmuş olması şart değildir. Önemli olan, failin davranışının objektif olarak korku yaratmaya elverişli olmasıdır.

Yargıtay’ın tehdit suçu ile ilgili kararlarında benimsemiş olduğu görüşe göre: “Tehdit suçunda önemli olan mağdurun gerçekten korkup korkmadığı değil, failin eyleminin objektif olarak korkutmaya elverişli olup olmadığıdır.”

Ayrıca bir kararında da, failin “seni gebertirim” demesi, mağdurun iradesini baskı altına almaya elverişli görülerek tehdit suçu olarak kabul edilmiştir.

Tehdit Eyleminin Şekilleri

Tehdit, doğrudan mağdura söylenebileceği gibi, dolaylı biçimde de gerçekleştirilebilir. Örneğin:

  • Üçüncü kişiler aracılığıyla tehdit iletmek,
  • Sosyal medyada mağduru hedef alan paylaşımlar yapmak,
  • Mağdurun evine veya işyerine tehdit içerikli not bırakmak da suçun oluşması için yeterlidir.

Buna karşılık, öfke anında söylenmiş, şaka veya abartı niteliğinde sözlerin tehdit olarak değerlendirilebilmesi için eylemin bağlamına ve taraflar arasındaki ilişkiye bakılır.
Yargıtay uygulamasında, “şaka yollu” veya “duygusal tartışma esnasında” söylenen bazı ifadeler, tehdit kastı bulunmadığı gerekçesiyle suç olarak kabul edilmemiştir.

Manevi unsur (Kast Unsuru)

Tehdit suçu kasıtla işlenebilen bir suçtur. Failin amacı, mağdurda korku veya endişeye sebep olmak, onu belli bir davranışa yönlendirmek veya iradesini baskılamak olmalıdır. Bu nedenle olası kastla (yani “ne olursa olsun” mantığıyla) yapılan hareketlerde genellikle tehdit suçu oluşmaz.

Yargıtay’ın manevi unsur hakkındaki benimsediği bir görüşte de “Tehdit suçunun manevi unsuru, mağdurda korku yaratma bilinci ve iradesiyle hareket etmeyi gerektirir. Failde bu kast bulunmadıkça, tehdit suçunun unsurları oluşmaz.” denmektedir.

Bu noktada, failin öfke, kızgınlık veya ani duygusal tepkiyle söylediği sözlerin her zaman tehdit olarak kabul edilemeyeceği de unutulmamalıdır. Ancak failin sözleri, davranışları veya olayın bağlamı, gerçekten bir zarar verme niyetini ortaya koyuyorsa, tehdit suçu tamamlanmış sayılır.

Mağdurda Korku Yaratma Elverişliliği

Tehdit suçunun tamamlanması için, mağdurun fiilen korkması değil, failin davranışının “makul bir kişide korku yaratmaya elverişli” olması yeterlidir. Bu, Yargıtay’ın sürekli vurguladığı objektif elverişlilik ilkesidir.

Örneğin:

  • Failin belindeki silahı gösterip “senin işini bitiririm” demesi,
  • “Bu işin sonunda pişman olacaksın” gibi belirsiz ama tehditvari ifadeler kullanması,
  • Mağdurun yakınlarını hedef alan tehditlerde bulunması,
    bu unsuru oluşturur.

Buna karşılık, “bir daha görüşmeyelim” veya “artık benden uzak dur” gibi ifadeler, olayın bağlamına göre tehdit sayılmayabilir. Bu ayrım, her olayın somut koşullarına göre değerlendirilir.

Fiilin Hukuka Aykırılığı

Tehdit suçunun oluşabilmesi için fiilin hukuka uygunluk nedenlerinden biriyle mazur gösterilememesi gerekir. Örneğin bir avukatın, müvekkilinin haklarını korumak amacıyla karşı tarafa yasal işlem başlatacağını bildirmesi, “tehdit” değil, yasal hakkın kullanılmasıdır. Doktrinde çoğunluk olarak kabul gören görüş “Bir hakkın kullanılacağı veya kanuni bir yolun işletileceği yönündeki bildirim, tehdidin unsurlarını oluşturmaz.” denmek suretiyle fiilin sayılan hallerde hukuka aykırı olmadığını da ifade etmektedir.

Tehdit suçunun oluşabilmesi için;

  1. Failin mağdurun huzurunu bozacak şekilde zarar verme tehdidinde bulunması,
  2. Bu tehdidin gerçekleşme ihtimali bulunan, yani objektif olarak korku yaratmaya elverişli olması,
  3. Fiilin kasıtla işlenmiş olması,
  4. Ve hukuka aykırı bir şekilde yapılmış olması gerekir.

Tehdit Suçu Sayılan Fiiller

Bu suç, yalnızca sözlü ifadelerle değil; davranış, yazı, iletişim araçları veya semboller yoluyla da işlenebilir. Önemli olan, failin eyleminin mağdurda gerçekleşmesi mümkün bir kötülük korkusu yaratmaya elverişli olmasıdır.

a. Yaşama ve Vücut Dokunulmazlığına Yönelik Tehdit

En yaygın tehdit türlerinden biridir. Fail, mağduru veya yakınını öldürmek, yaralamak ya da fiziksel saldırıya uğratmak ile tehdit eder.
Örneğin “Seni öldürürüm”, “Bu gece seni bulurum”, “Çocuğuna zarar veririm” gibi tehdit sözleri; suçun klasik örneklerindendir.

b. Cinsel Dokunulmazlığa Yönelik Tehdit

Kişinin veya yakınlarının cinsel dokunulmazlığına yönelik saldırı tehdidi de TCK m.106 anlamında tehdit suçu sayılır. Failin “Sana tecavüz ederim”, “Senin fotoğraflarını yayarım”, “Beni reddedersen seni herkesin içinde rezil ederim” gibi ifadeleri, tehdit ve şantaj suçunu oluşturabilir. Bu fiiller, cinsel bütünlüğü hedef aldığı için Yargıtay kararlarında genellikle nitelikli tehdit kapsamında değerlendirilmiştir.

c. Malvarlığına Yönelik Tehdit

Failin mağdurun malvarlığına zarar vereceği yönündeki tehditleri de tehdit suçu kapsamına girer.
Örneğin;

  • “Arabayı yakarım”,
  • “İş yerini basarım”,
  • “Mülkünü elinden alırım”,
  • “Seni iflas ettiririm”
    gibi tehdit edici sözler veya davranışlar bu kapsamdadır.

Bu tür tehditlerde, mağdurun malvarlığı itibarıyla büyük bir zarara uğratılacağına dair beyanlarda bulunulması gerekir. TCK m.106/1’in üçüncü cümlesine göre, bu tür tehditler şikâyete tabi olup, fail 2 aydan 6 aya kadar hapis veya adli para cezası ile cezalandırılır.

ç. Sair Kötülük Yapma Tehditleri

Kanun metninde geçen “sair bir kötülük edeceğinden bahisle tehdit” ifadesi, tehdit suçunun kapsamını genişletir. Bu kategoriye, mağdurun doğrudan canına, malına ya da cinsel dokunulmazlığına yönelik olmayan, ancak mağdurun huzurunu ciddi şekilde bozabilecek tehditler girer.

Örneğin:

  • “Seni herkesin içinde rezil ederim”,
  • “Aileni karşına alırım”,
  • “İşten kovdururum”,
  • “Çocuğunu okuldan aldırırım”
    gibi tehdit sözleri, somut olayın şartlarına göre tehdit suçu olarak değerlendirilebilir.

Yargıtay’da kararlarında; failin mağdura “Beni dinlemezsen seni rezil ederim, seni işten attırırım” gibi ifadeleri sair tehdit suçu olarak kabul edilmiştir.

d. Dolaylı veya Gıyabi Tehdit

Tehdit suçunun doğrudan mağdura yönelmesi gerekmez. Fail, üçüncü kişiler aracılığıyla veya mağdurun yokluğunda da tehditte bulunabilir. Bu tür eylemlere uygulamada gıyabi tehdit denir.

Örneğin failin, mağdurun arkadaşına “Söyle ona, ayağını denk alsın, yoksa kötü olur” demesi veya sosyal medyada mağdura yönelik ima içeren paylaşımlar yapması, dolaylı tehdit sayılır.

Yargıtay bu tür fiillerde, tehdidin mağdura ulaşma ihtimali bulunması halinde suçun oluştuğunu kabul etmektedir.

e. Davranışla Tehdit

Tehdit suçu yalnızca sözle değil, davranışla da işlenebilir. Failin mağdura doğru silah çekmesi, yumruk sallaması, kesici aleti göstermesi, arabasını mağdurun üzerine sürmesi gibi hareketler; açıkça tehdit kastını ortaya koyar.

Yargıtay 4. CD, 2018/2145 E., 2020/4389 K. sayılı kararında; failin, mağdurun önünü keserek elindeki bıçağı gösterip “görüşürüz” demesi, davranışla tehdit suçu olarak nitelendirilmiştir.

f. Elektronik Ortamda – Sosyal Medyadan veya Mesajla Tehdit

Mesajla TehditTelefonda tehdit edildim ne yapmalıyım?

Günümüzde tehdit suçu, sıklıkla iletişim araçları aracılığıyla işlenmektedir. WhatsApp, SMS, Instagram, Facebook, X (Twitter) gibi platformlar üzerinden gönderilen tehdit içerikli mesajlar, yazılı tehdit olarak değerlendirilir. Sosyal medyadan veya mesajla tehditin cezası belirlenirken, mağdurun şikayetiyle birlikte mesaj kayıtları, ekran görüntüleri, e-posta çıktıları delil olarak sunulabilir.

👉 Tehdit suçu; yalnızca “ölüm tehdidi” veya “silahla korkutma” gibi klasik örneklerle sınırlı değildir. Kişinin huzur ve güvenliğini ciddi biçimde sarsan her türlü söz, davranış veya ima tehdidin konusunu oluşturabilir. Önemli olan, failin eyleminin mağdur üzerinde gerçekleşmesi mümkün bir kötülük korkusu yaratmaya elverişli olmasıdır

Tehdit Suçunda Fail ve Mağdur

Suçun Faili

Tehdit suçunun faili, kural olarak her gerçek kişi olabilir. Yani bu suç, özgü suçlardan değildir; özel bir sıfat veya nitelik gerektirmez. Fail, mağdura yönelik korku ve endişe yaratma kastı ile hareket eden kişidir. TCK m.106 bakımından failin fiili doğrudan kendisinin gerçekleştirmesi gerekmez. Başkasını kullanmak veya üçüncü kişi aracılığıyla tehditte bulunmak da suçu oluşturabilir.

Örneğin bir kişinin arkadaşına “Git, ona söyle, eğer gelmezse evini yakarım” demesi hâlinde, tehdidi planlayan ve yönlendiren kişi asıl fail (doğrudan fail) sayılır. Aracı olarak kullanılan kişi ise, fiilin icrasına bilmeden katkıda bulunmuşsa, sadece aracıdır ve cezai sorumluluğu bulunmaz. Ancak, eğer bu kişi tehdidin anlam ve amacını biliyorsa ve ortak hareket etme düşüncesi varsa, yardım eden (TCK m.39) veya müşterek fail (TCK m.37) sıfatıyla sorumlu tutulabilir.

Tehdit suçu tek fail tarafından işlenebileceği gibi, birden fazla kişiyle birlikte de işlenebilir. Bu durumda, suçu birlikte işleyenler arasında iştirak hükümleri (TCK m.37–39) uygulanır. Örneğin iki kişinin birlikte mağduru çevreleyip “Seni yaşatmayız” demesi, müşterek faillik olarak değerlendirilir.

Suçun Mağduru

Tehdit suçunun mağduru, herhangi bir gerçek kişi olabilir. Bu kişi, fail tarafından hayatına, vücut veya cinsel dokunulmazlığına, malvarlığına ya da yakınlarının güvenliğine yönelik tehdit altında bırakılan kişidir. TCK m.106’da “kendisi veya yakını” ibaresi yer alır. Dolayısıyla, failin mağdura “oğlunu öldürürüm”, “kardeşine zarar veririm” demesi hâlinde, tehdit hem mağdura hem de yakınına yönelmiş olur; suçun mağduru birden fazla kişi olabilir.

Mağdurun kimliğinin belirli olması gerekir; ancak isim verilmesi şart değildir. Örneğin failin, mağdurun bulunduğu gruba bakarak “sizi öldüreceğim” demesi hâlinde, kime yönelik olduğu anlaşılabiliyorsa suç oluşur. Yargıtay, “belirlenebilir mağdur” kriterini kabul etmektedir.

Tehdit suçunda mağdurun tehdidi ciddiye alması aranmaz; önemli olan, tehdidin objektif olarak korku yaratmaya elverişli olmasıdır. Yani mağdur korkmasa bile, fiil tehdidin tanımına uyuyorsa suç tamamlanmış sayılır.

Gıyaben Tehdit (Kişinin Gıyabında Tehdit)

Gıyaben tehdit, failin tehdit söz veya davranışlarını mağdurun yokluğunda, ancak mağdura ulaşması muhtemel şekilde gerçekleştirmesidir. Bu durumda tehdit, mağdurun yüzüne söylenmese de mağdura ulaşma ihtimali bulunduğu için suç oluşabilir.

Örneğin failin, mağdurun arkadaşına “Söyle ona, bu mahallede dolaşmasın, yoksa kötü olur” demesi ve bu sözün mağdura aktarılması hâlinde, gıyabi tehdit suçu tamamlanır.

Burada önemli olan, tehdidin mağdura ulaşmasının fail tarafından öngörülmesi ve istenmesidir. Eğer tehdit mağdura hiçbir şekilde ulaşmazsa, suçun oluştuğundan söz edilemez.

Gıyabi tehdit, özellikle sosyal medya, mesajlaşma grupları veya aracılar üzerinden sıkça görülmektedir. Bu nedenle, sözlerin veya mesajların mağdura ulaşma olasılığı bulunduğu her durumda failin cezalandırılması mümkündür.

👉 Tehdit suçunda fail ve mağdurun kim olabileceği geniş yorumlanmaktadır. Fail, özel bir sıfat taşımak zorunda değildir; mağdur ise tehdidin yöneldiği her gerçek kişidir. Ayrıca tehdidin, mağdurun yüzüne söylenmesi şart değildir gıyaben veya dolaylı biçimde de iletilmesi hâlinde suç tamamlanabilir.

Tehdit Suçunun Basit ve Nitelikli Halleri

Tehdit suçu, Türk Ceza Kanunu’nun 106. maddesinde iki farklı biçimde düzenlenmiştir:
1-) Basit tehdit suçu (TCK m.106/1)
2-) Nitelikli tehdit suçu (TCK m.106/2)

Basit tehdit, genellikle kişinin hayatına, vücut veya cinsel dokunulmazlığına yönelik tehdit içeren fiillerdir. Nitelikli tehdit ise, suçu silahla, birden fazla kişiyle, kimliğini gizleyerek, örgüt adına veya özel koşullarda işlemek suretiyle oluşur. Bu ayrım, hem suçun ağırlığını hem de uygulanacak cezayı doğrudan etkiler.

A) Basit Tehdit Suçu (Sair Tehdit)

Basit tehdit, bir kimsenin kendisinin veya yakınının hayatına, vücut ya da cinsel dokunulmazlığına yönelik saldırı tehdidiyle korkutulmasıdır. Bu durumda fail, mağdurda gerçekleşmesi mümkün bir tehlike algısı oluşturmak ister.

TCK m.106/1’e göre:

“Bir başkasını, kendisinin veya yakınının hayatına, vücut veya cinsel dokunulmazlığına yönelik bir saldırı gerçekleştireceğinden bahisle tehdit eden kişi, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.”

Bu fıkradaki fiil, basit tehdit veya sair tehdit olarak adlandırılır. Eğer tehdit, mağdurun malvarlığına veya sair bir kötülüğe ilişkinse (örneğin “arabanı yakarım”, “işten attırırım” gibi) bu durumda suç, şikâyete bağlı hale gelir ve cezası daha düşüktür:

“Malvarlığı itibarıyla büyük bir zarara uğratacağından veya sair bir kötülük edeceğinden bahisle tehditte ise, mağdurun şikayeti üzerine, iki aydan altı aya kadar hapis veya adli para cezasına hükmolunur.”

TCK m.106/1’de geçen ikinci cümlede ise:

“Bu suçun kadına karşı işlenmesi hâlinde cezanın alt sınırı dokuz aydan az olamaz.”

Bu hükümle, tehdit suçunun temel şekli için öngörülen altı aylık alt sınır kaldırılarak, kadına karşı işlenmesi hâlinde en az dokuz ay hapis cezası öngörülmüştür. Kadına karşı tehdit suçu, TCK 106/2 kapsamında nitelikli hal olarak düzenlenmemiştir; ancak maddenin 1. fıkrasına eklenen hükümle cezanın alt sınırı artırılmıştır. Buradaki amaç, kadına yönelik şiddet ve tehdit vakalarının artışınedeniyle, failin daha caydırıcı şekilde cezalandırılmasını sağlamaktır.
Yargıtay da birçok kararında, bu düzenlemenin ceza adaletine ve mağdurun korunmasına hizmet ettiğini vurgulamaktadır.

Örnek: Bir erkek, eşini veya eski eşini “Seni öldürürüm” diyerek tehdit ettiğinde; bu fiil basit tehdit kapsamında olsa dahi, artık en az 9 ay hapis cezası verilmek zorundadır.
Eğer tehdit silahla, mesajla, ısrarlı şekilde veya birden fazla kişiyle yapılmışsa, ceza ayrıca nitelikli tehdit suçu kapsamında artırılır.

B) Nitelikli Tehdit Suçu (TCK 106/2)

Nitelikli Tehdit Nedir?

Tehdit suçunun nitelikli hali, failin fiili belirli ağırlaştırıcı koşullar altında işlemesi hâlinde söz konusu olur. Bu koşullar, tehdidin etki gücünü artıran, mağdurun korku ve endişe duygusunu yoğunlaştıran haller olarak değerlendirilir.

TCK m. 106/2’de, nitelikli tehdit halleri tek tek sayılmıştır. Bu hallerde ceza, 2 yıldan 7 yıla kadar hapis olarak öngörülmüştür.

TCK m.106/2:

“Tehdidin;
a) Silahla,
b) Kişinin kendisini tanınmayacak bir hale koyması suretiyle,
c) Birden fazla kişi tarafından birlikte,
d) Var olan veya var sayılan bir suç örgütünün sağladığı korkutucu güçten yararlanılarak,
e) İmzasız mektupla veya özel işaretlerle
işlenmesi hâlinde, fail hakkında iki yıldan beş yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.”

1. Silahla Tehdit Suçu (TCK 106/2-a)

Silahla Tehdit Suçu (TCK 106/2-a)

Silahla tehdit suçu, tehdidin silah kullanılarak veya silahın varlığının gösterilmesiyle gerçekleştirilmesidir. Burada önemli olan, failin mağdurda silahın kullanılabileceği yönünde ciddi bir korku oluşturmasıdır.

Örneğin: Failin belindeki tabancayı gösterip ‘Seni öldürürüm’ demesi, silahla tehdit suçunu oluşturur. Silahın fiilen kullanılması şart değildir; varlığının gösterilmesi yeterlidir.

Silah kavramı, yalnızca ateşli silahlarla sınırlı değildir; TCK m.6/1-f’ye göre bıçak, taş, sopa, demir çubuk, hatta kırılmış şişe gibi nesneler de “silah” sayılabilir.

2. Kendini Tanınmayacak Hale Koyarak İşlenen Tehdit Suçu (TCK 106/2-b)

Failin kimliğini gizlemek amacıyla yüzünü maske, şapka, peçe vb. ile kapatarak veya dış görünüşünü değiştirerek tehditte bulunması hâlinde, mağdurun korku duygusu artar. Kanun, bu tür tehditleri daha tehlikeli bulur ve cezayı ağırlaştırır.

Örneğin: Failin yüzünü kapatarak, gece vakti mağdurun evine gelerek tehditte bulunması, kimliğini gizleyerek işlenen nitelikli tehdit suçunu oluşturur.

3. İmzasız Mektupla veya Özel İşaretle Tehdit Suçu (TCK 106/2-b)

Tehdit, imzasız mektup, anonim bir tehdit e-postası, sahte hesap üzerinden gönderilen tehdit mesajı, veya belirli bir işaret (örneğin kırmızı boya, sembol, simge) aracılığıyla yapılabilir. Bu durumda fail, kimliğini gizleyerek korku etkisini artırır.

Failin mağdura kimliği belirsiz bir sosyal medya hesabından ölüm tehdidi içeren mesaj göndermesi, imzasız mektupla tehdit etmesi bu kapsamında değerlendirilebilir.

4. Birden Fazla Kişiyle Birlikte Tehdit Suçu (TCK 106/2-c)

Birden fazla kişinin birlikte hareket ederek, mağduru tehdit etmesi durumunda tehdit gücü artar ve suçun nitelikli hali oluşur. Burada amaç, mağduru korkutmak için sayısal üstünlükten yararlanmaktır.

Haberlerde de sıkça karşılaştığımız şekilde failin iki arkadaşıyla birlikte mağduru çevreleyip birlikte tehdit etmesi aslında birlikte işlenen nitelikli tehdit suçunu oluşturur

5. Suç Örgütünü Kullanarak İşlenen Tehdit Suçu (TCK 106/2-d)

Failin, fiili işlerken var olan veya var sayılan bir suç örgütünün korkutucu gücünden yararlanması hâlinde suçun nitelikli hali oluşur. Bu durumda fail, örgüt bağlantısını ima ederek veya örgüt adına konuşarak mağduru korkutur.

Eğer örgüt gerçekten mevcutsa, ayrıca TCK m.220 kapsamında örgüt üyeliği suçu da gündeme gelebilir.

Tehdit Suçu Cezası TCK n.106: Tehditin Cezası Ne Kadar?

Tehdit Suçu Cezası (Tehditin Cezası Ne Kadar?)

TCK m 106’ya göre tehdit suçunun cezası, failin fiili nasıl işlediğine, tehdit edilen şeyin ne olduğuna ve kullanılan vasıtaya göre değişir. Temel olarak, tehdit suçları basit ve nitelikli olarak ikiye ayrılır.

Basit Tehdit Cezası (TCK 106/1)

Basit tehdit, failin mağduru haksız bir zararla korkutması, yani “sana zarar vereceğim, malına zarar veririm, seni rezil ederim” gibi sözlerle korkuya sevk etmesidir.
Eğer tehdit, hayata, vücut bütünlüğüne veya cinsel dokunulmazlığa yönelikse ceza 6 aydan 2 yıla kadar hapis veya adli para cezasıdır.

Eğer tehdit sadece başka bir kötülük yapılacağı yönündeyse (örneğin, “seni işten attırırım”), bu durumda suçun sair tehdit hali oluşur ve tehdit suçu cezası adli para cezası olabilir.

Basit tehditte manevi tazminat: Tehdit nedeniyle mağdurun psikolojik zarar görmesi hâlinde manevi tazminat davası da açılabilir.

Nitelikli Tehdit Cezası (TCK 106/2)

Tehdit fiilinin silahla, kişinin kendisini tanınmayacak bir hale koyması suretiyle, imzasız mektupla veya özel işaretlerle, birden fazla kişi tarafından birlikte, var olan veya var sayılan suç örgütlerinin oluşturdukları korkutucu güçten yararlanılarak işlenmesi hâlinde suçun nitelikli hali oluşur.

Nitelikli Tehdit Suçu Cezası: İki yıldan yedi yıla kadar hapis cezasıdır.

Bu tür tehditlerde mahkemeler cezanın ertelenmesine veya HAGB’ye (hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına) genellikle daha temkinli yaklaşır, çünkü suçun ağırlığı fazladır.

Nitelikli Tehditte Hakimin Takdir Yetkisi ve Ceza Sınırları

TCK m.106/2’de tehdit suçunun nitelikli halleri düzenlenmiş olup, madde metni şu şekilde sona ermektedir:

“İşlenmesi hâlinde, fail hakkında iki yıldan yedi yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.”

Bu düzenleme, hakime cezanın belirlenmesi konusunda geniş bir takdir yetkisi tanır.
Yasa koyucu, tehdit suçunun nitelikli hallerinde ceza aralığını 2 yıldan 7 yıla kadar belirleyerek, her somut olayın özelliklerine göre cezanın alt veya üst sınırdan verilmesine imkân sağlamıştır.

Hakimin Alt Sınırdan Ceza Verebileceği Haller

Hakim, failin lehine olan durumları değerlendirerek cezanın alt sınırdan (örneğin 2 yıl) verilmesine karar verebilir. Bu durum genellikle şu koşullarda görülür:

  • Tehdidin gerçekleşme olasılığının düşük olduğu, yani mağdurda yoğun bir korku yaratmadığı durumlarda,
  • Failin pişmanlık göstermesi, suçu itiraf etmesi veya mağdurla uzlaşması hâlinde,
  • Olayın anlık öfke ya da tartışma esnasında gelişmesi,
  • Failin daha önce sabıkasının bulunmaması,
  • Tehdidin araçsız, planlanmadan ve ilk defa işlenmiş olması durumlarında.

Hakimin Üst Sınırdan Ceza Verebileceği Haller

Buna karşılık, tehdit eyleminin mağdur üzerinde ciddi korku ve panik yaratması, eylemin planlı, ısrarlı veya örgütlü şekilde işlenmesi, ya da silah kullanımı gibi ağırlaştırıcı unsurların bulunması hâlinde, hakim cezanın üst sınıra yakın (örneğin 6–7 yıl) belirlenmesine karar verebilir.

Kadına Tehditin Cezası

Kadına karşı tehdit, özellikle aile içi şiddet veya eski eş/eş tarafından yapılan tehdit durumlarında sık görülür. TCK 106’da bu özel olarak nitelikli hal olarak sayılmamıştır; ancak 2022’de yapılan değişiklikle cezanın alt sınırı 9 aydan az olamaz.

🔹 Kadına Tehdit Suçu Cezası 9 aydan 2 yıla kadar hapis cezasıdır. Eğer tehdit silahla yapılmışsa, ceza 2 yıldan 7 yıla kadar çıkar. Kadına yönelik tehdit suçlarında ayrıca 6284 sayılı Kanun kapsamında koruma tedbiri (uzaklaştırma, iletişim yasağı vb.) uygulanabilir.

Tehdit Suçunda Cezanın Ertelenmesi

Basit tehdit suçlarında, failin daha önce sabıkası yoksa ve zarar giderilmişse cezanın ertelenmesi mümkündür. Ancak nitelikli tehdit suçlarında mahkemeler genellikle erteleme uygulamaz.

Tehdit Suçunda Ceza İndirimi

Failin pişmanlık göstermesi, mağdurla uzlaşması veya suçu itiraf etmesi hâlinde cezada indirim uygulanabilir. TCK 62 (takdiri indirim) hükmü bu suçlarda da geçerlidir.

Tehdit Suçunda HAGB (Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması)

Basit tehdit suçunda HAGB uygulanabilir, çünkü cezası genellikle 2 yılın altında kalır.
Nitelikli tehditte ise ceza üst sınırı yüksek olduğundan HAGB ancak istisnai olarak uygulanabilir.

Hakaret ve Tehdit Cezası

Hakaret ve tehdit suçu, birlikte işlenebilen fakat farklı hukuki değerleri koruyan iki suçtur (Hakaret suçu TCK 125 ve tehdit suçu TCK 106). Hakarette kişinin onur, şeref ve saygınlığı, tehditte ise özgürlük ve güvenlik korunur.

Örneğin “Seni gebertirim, şerefsiz!” demek hem tehdit hem hakaret suçunu oluşturur. Tehdit ve hakaretin cezası her iki suçtan ayrı ayrı olarak verilir.

Tehdit ve Şantaj Suçu Cezası

Şantaj suçu (TCK 107), tehdidin özel bir biçimidir. Fail, mağduru bir şeyi yapmaya veya yapmamaya zorlamak için tehdit eder. Bu nedenle şantajda bir menfaat sağlama amacı vardır.

🔹 Şantaj cezası, bir yıldan üç yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adli para cezasıdır.

Tehdit suçu ise menfaat amacı gütmese bile oluşabilir. Bu nedenle tehdit ve şantaj suçu arasındaki fark, amacın niteliğindedir.

Tehdit Suçunda Şikâyet, Zamanaşımı ve Uzlaştırma

Tehdit Suçu Şikâyete Tabi mi?

Tehdit suçunun tamamı şikâyete bağlı değildir. TCK m.106’da yer alan tehdit fiilinin niteliğine göre şikâyete tabi olup olmadığı değişir.

👉 Basit Tehdit Şikayete Tabi mi? (TCK 106/1) → Bazı hallerde şikâyete bağlıdır.

“Bir başkasını, kendisinin veya yakınının hayatına, vücut veya cinsel dokunulmazlığına yönelik bir saldırı gerçekleştireceğinden bahisle tehdit eden kişi, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.” (TCK 106/1’in ilk kısmı)

Bu kısımda tehdit, hayata veya vücut bütünlüğüne yöneliktir, şikâyete bağlı değildir. Çünkü bu tehdit, kamu düzenini ve kişisel güvenliği doğrudan tehdit eder. Mağdur şikâyet etmese bile savcılık harekete geçer.

“Malvarlığı itibarıyla büyük bir zarara uğratacağından veya sair bir kötülük edeceğinden bahisle tehditte ise, mağdurun şikâyeti üzerine, iki aydan altı aya kadar hapis veya adlî para cezasına hükmolunur.” (TCK 106/1’in ikinci cümlesi)

Bu durumda tehdit, hayat veya beden dokunulmazlığına değil de malvarlığına veya sosyal itibara yöneliktir ve şikâyete bağlıdır.

Yani: “Evinin camlarını kırarım”, “işyerini yakarım”, “seni rezil ederim” gibi tehditler, şikâyete tabidir. Savcılık, mağdurun şikâyeti olmadan soruşturma yapamaz.

👉 Nitelikli Tehdit Şikayete Tabi mi? (TCK 106/2) → Nitelikli tehdit suçu şikâyete bağlı değildir.

TCK 106/2’de düzenlenen nitelikli haller (örneğin):

  • Silahla tehdit,
  • Maskeyle veya kendini tanınmayacak hale getirerek tehdit,
  • Birden fazla kişiyle birlikte tehdit,
  • Suç örgütü aracılığıyla tehdit

Bunların tamamı re’sen soruşturulur, şikâyet aranmaz. Mağdur, şikâyetini Cumhuriyet Savcılığı’na, karakola veya e-Devlet üzerinden CİMER aracılığıyla yapabilir.

Tehdit Suçu Şikayet Süresi

Basit tehdit suçlarında şikayet süresi 6 aydır. Mağdur, fiili ve failini öğrendiği tarihten itibaren 6 ay içinde şikayet etmelidir.

Tehdit Suçu Zamanaşımı Süresi

Tehdit suçunda dava zamanaşımı süresi 8 yıldır. Bu süre içinde yargılama yapılmazsa dava düşer (TCK 66).

Tehdit Suçu Uzlaşmaya Tabi mi?

  • Basit tehdit suçu: Uzlaşmaya tabidir.
  • Nitelikli tehdit suçu: Uzlaşmaya tabi değildir.

Uzlaşma, mağdur ile fail arasında uzlaşma bürosu aracılığıyla yapılır. Uzlaşma sağlanırsa dava açılmaz veya düşer.


Tehdit Suçu Sık Sorulan Sorular ve Cevapları

⚖️ Hakaret ve tehditten ceza alır mıyım?

✍️ Evet, alabilirsiniz. Hem hakaret suçu (TCK m.125) hem de tehdit suçu (TCK m.106) ayrı suçlardır ve her biri için mahkeme ayrı ceza verir. Hakaret suçu için genellikle 3 aydan 2 yıla kadar hapis veya adli para cezası, tehdit suçu için ise eylemin niteliğine göre 6 aydan 7 yıla kadar hapis cezası öngörülür.

⚖️ Tehdit suçu şikayetten vazgeçme ile düşer mi?

✍️ Eğer tehdit suçu şikâyete tabi bir tehdit (örneğin malvarlığına yönelik sair tehdit) ise, mağdurun şikâyetten vazgeçmesiyle dava düşer. Ancak nitelikli tehdit (örneğin silahla, örgütle veya birden fazla kişiyle) resen soruşturulur bu durumda vazgeçme davayı düşürmez.

⚖️ Tehdit ediliyorum nereye başvurabilirim?

✍️ Tehdit edildiğinizde hemen Cumhuriyet Savcılığı’na, en yakın karakola veya polis merkezine başvurabilirsiniz. Ayrıca e-Devlet veya CİMER üzerinden de suç duyurusunda bulunabilirsiniz.

⚖️ Sosyal medyadan tehdit ediliyorum ne yapmalıyım?

✍️ Tehdit mesajlarının ekran görüntülerini alın, zaman ve kullanıcı bilgilerini kaydedin. Daha sonra Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunun. Bu tür tehditler delil niteliğindedir ve siber suçlar birimi tarafından tespit edilir.

⚖️ Telefonda tehdit edildim ne yapmalıyım?

✍️ Görüşmeyi kaydetmeyin, ancak arama kayıtlarını, mesajları ve saat bilgilerini saklayın. Ardından savcılığa veya karakola başvurun. Gerekirse telefon hattı kayıtları mahkeme kararıyla incelenir.

⚖️ Tehditvari ne demek?

✍️ Tehditvari” kelimesi, tehdit eder gibi, tehdit anlamı taşıyan söz veya davranışları ifade eder. Yani açık tehdit değil ama mağdurda korku yaratabilecek bir üslup veya davranış biçimidir.

⚖️ Sair tehdit ne demek?

✍️ Sair tehdit, malvarlığına zarar verme veya başka bir kötülük yapma tehdididir. TCK 106/1’in ikinci cümlesinde düzenlenmiştir ve mağdurun şikâyetiyle soruşturulur. Cezası 2 aydan 6 aya kadar hapis veya adli para cezasıdır.

⚖️ Tehdit suçundan tutuklama olur mu?

✍️ Evet, olabilir. Özellikle silahla, ölüm tehdidiyle, kadına karşı veya birden fazla kişiyle işlenen tehditlerde mahkeme tutuklama kararı verebilir. Ancak basit tehdit genellikle tutuklama gerektirmez, adli kontrol uygulanır.

⚖️ Telefonda tehdit edildim ne yapmalıyım?

✍️ Telefon konuşması kayıtları, mesajlar, WhatsApp yazışmaları, çağrı detayları ve tanık beyanları delil olarak kullanılabilir. Mahkeme, bu verilerden mağdurda korku ve endişe yaratacak bir tehdidin oluşup oluşmadığını değerlendirir.

⚖️ Telefonda tehditin cezası nedir?

✍️ Eğer tehdit, telefonda ölüm, yaralama veya cinsel saldırı yönünde yapılmışsa 6 aydan 2 yıla kadar hapis, silahla veya organize şekilde yapılmışsa 2 yıldan 7 yıla kadar hapis cezası verilir.

⚖️ Telefonda hakaret ve tehditin cezası nedir?

✍️ Fail hem hakaret (TCK 125) hem de tehdit (TCK 106) suçunu işlemiş olur. Mahkeme iki suçu ayrı ayrı değerlendirir. Hakaret için 3 ay–2 yıl, tehdit için 6 ay–7 yıl arasında hapis cezası verilebilir.

⚖️ Ölümle tehdit ediliyorum ne yapmalıyım?

✍️ Derhal en yakın polis merkezine gidin ve tehdit delillerini sunun. Ölüm tehdidi, TCK 106/1’e göre resen soruşturulan bir suçtur ve fail hakkında hapis cezası uygulanır.

⚖️ “Seni öldürürüm” demenin cezası nedir?

✍️ Bu ifade, doğrudan hayata yönelik tehdit anlamına gelir. Ölümle tehdit cezası TCK 106/1 kapsamında 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezasıdır. Kadına karşı işlenmişse öldürmekle tehditin cezası alt sınır 9 ay, silahla yapılmışsa 2 yıldan 5 yıla kadar çıkabilir.

⚖️ Kavga sırasında söylenen sözler tehdit suçuna girer mi?

✍️ Her olay ayrı değerlendirilir. Anlık öfke ile söylenen, gerçekleşme ihtimali olmayan tehditler genelde suç sayılmaz. Ancak failin ciddi kastı varsa veya mağdurda korku yaratmışsa, tehdit suçu oluşur.

⚖️ Tehdit suçu hangi mahkemede görülür?

✍️ Tehdit suçuna ilişkin davalar, suçun niteliğine göre Asliye Ceza Mahkemesi tarafından görülür. Nitelikli hallerde (örneğin silahlı tehdit) yine Asliye Ceza Mahkemesi görevlidir, ancak dosya Ağır Ceza’ya sevk edilmez.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir