Makaleler

Kamulaştırmasız El Atma Nedir?

Kamulaştırmasız El Atma Nedir?

Kamulaştırma, kamu yararı için özel mülkiyete konu taşınmazların, idare tarafından bedel ödenmek suretiyle satın alınmasıdır. Kamulaştırmasız el atma ise, idarenin kamu yararı için özel mülkiyete konu taşınmaza, kamulaştırma usullerine aykırı bir şekilde “fiilen” ve “bedelsiz” bir şekilde veya fiilen olmasa bile hukuki bir işlemle mülkiyet hakkını sınırlayarak el koymasıdır. Kamulaştırmasız el atma, idarenin mülkiyet hakkını ihlal eden bir eylemdir. Bu nedenle, taşınmazın sahibi, idareye karşı kamulaştırmasız el atma davası açabilir. Bu dava sonucunda, idare taşınmaza el koyma yetkisine sahip olmadığı için, taşınmazın bedelinin ödenmesine hükmedilir.

Kamulaştırmasız El Atma Nasıl Gerçekleşir?

İdarenin mülkiyet hakkını ihlal eden kamulaştırmasız el atma eylemi iki şekilde gerçekleşebilir:

Fiili El Atma

Kamulaştırmasız Fiili El Atma, Hukuki El Atma

Fiili el atma, idarenin taşınmaza doğrudan ve fiziki bir müdahalede bulunarak kullanımını engellemesi veya onu kendi hizmetine tahsis etmesiyle gerçekleşir. Örneğin, bir yol yapımı sırasında özel mülkiyete ait bir arsanın herhangi bir kamulaştırma kararı olmadan kazılıp asfaltlanması tipik bir fiili el atma örneğidir. Burada taşınmaz sahibinin, ne mülkiyet hakkına saygı gösterilmiş ne de bedel ödenmiştir. Bu durumda, malikin mülkiyet hakkı fiilen ortadan kaldırılmış olur.

Hukuki El Atma

Hukuki el atma, idarenin, fiziksel bir işgal olmaksızın taşınmazın mülkiyet hakkını hukuki bir işlemle sınırlaması veya ortadan kaldırmasıdır. Örneğin, idarenin bir taşınmazı park alanı olarak belirlemesi, bir taşınmazı imar planında yol olarak göstermesi gibi durumlar hukuki el atmaya örnek olarak verilebilir. Bu durum, dolaylı yoldan mülkiyet hakkını işlevsiz hale getirir.

Her iki el atma türünde de idarenin, taşınmaz sahibiyle kamulaştırma sürecine girmemiş olması bir hak ihlali doğurur. Malik, uğradığı zararın karşılanması için idareye karşı tazminat davası açabilir. Fiili el atma genellikle daha kolay ispatlanabilirken, hukuki el atma için taşınmazın ekonomik değerinin kaybı veya kullanılamaz hale geldiğinin somut biçimde ortaya konulması gerekir.

Taşınmazın sahibinin aşağıdaki unsurları ispat etmesi gerekir:

  • Taşınmazın kendisine ait olduğunu
  • İdarenin taşınmaza el attığını
  • İdarenin taşınmaza el atmasının kamulaştırma usullerine aykırı olduğunu

Kamulaştırmasız el atma davaları, idarenin bulunduğu yerdeki idare mahkemesinde açılır. Dava, idarenin taşınmaza el atmasından itibaren beş yıl içinde açılmalıdır.

Kamulaştırmasız el atma, mülkiyet hakkını ihlal eden bir eylemdir. Bu nedenle taşınmazın sahibi, idareye karşı kamulaştırmasız el atma davası açarak, taşınmazın bedelinin ödenmesini talep edebilir.

Müdahalenin Men’i Davası Nedir?

Müdahalenin men’i davası, taşınır veya taşınmaz bir malın maliki tarafından bu mal üzerindeki haksız müdahalenin sona erdirilmesine yönelik açılan davadır. Bu dava, ayni hak sahibinin, bu haktan kaynaklanan yetkilerini bir haksız fiille müdahale eden kişilere karşı açtığı bir davadır.

Müdahalenin men’i davasının açılabilmesi için şu şartların bulunması gerekir:

  • Davacı, malın maliki veya zilyedi olmalıdır.
  • Dava konusu mal üzerinde ayni bir hak olmalıdır.
  • Davalı, mal üzerinde haksız fiille müdahalede bulunmuş olmalıdır.
  • Müdahale, malın zilyetliğini veya ayni hakkın kullanılmasını engellemelidir.
  • Müdahalenin men’i davasında, mahkeme, davanın kabulü halinde, davalıdan mal üzerindeki müdahaleyi derhal sona erdirmesini ve malın eski haline getirilmesini ister. Mahkeme, bu kararı icraya elverişli bir şekilde verir.

Müdahalenin men’i davası, mülkiyet hakkının korunması açısından önemli bir dava türüdür. Bu dava ile, mal sahibi, mal üzerindeki haksız müdahaleleri önleyebilir ve malın zilyetliğini veya ayni hakkın kullanılmasını engelleyen durumları ortadan kaldırabilir.

Bedel Tespit Davası Nedir? (Bedel Tespiti ve Tescil)

Kamulaştırmasız El Atma Bedel Tespiti ve Tescil

Bedel tespit davası, bir taşınmazın veya eşyanın değerinin belirlenmesi için açılan dava türüdür. Genellikle kamulaştırma sürecinde idare ile taşınmaz sahibi arasında taşınmazın değeri konusunda anlaşma sağlanamaması durumunda, taşınmazın gerçek değerinin mahkeme aracılığıyla belirlenmesi için açılan bir davadır. Bu dava, taşınmazın veya eşyanın mülkiyetinin devri, kira bedelinin belirlenmesi, ortaklığın giderilmesi gibi durumlarda açılabilir.

Bedel tespit davası genellikle, idarenin taşınmazı kamulaştırmak istemesi fakat malik ile uzlaşamaması halinde gündeme gelir. İdare, kamulaştırma işlemini sürdürmek için asliye hukuk mahkemesinde bedel tespiti ve taşınmazın idare adına tescili talebiyle dava açar (bedel tespiti ve tescil). Mahkeme, taşınmazın bulunduğu yer, yüzölçümü, kullanım şekli, imar durumu, altyapıya olan uzaklığı gibi çeşitli kriterleri dikkate alarak, bilirkişi incelemesi yoluyla taşınmaza biçilen rayiç bedeli belirler.

Amaç, taşınmaz sahibine, mülkiyet hakkının elinden alınmasına karşılık adil bir maddi karşılık ödenmesini sağlamaktır. Bedel tespit davası, hem idarenin kamusal hizmeti gerçekleştirebilmesini hem de vatandaşın anayasal mülkiyet hakkının korunmasını gözeten bir hukuki yoldur.

Kamulaştırma Bedeli Tespit Davası

Bedel tespit davasının en yaygın türü, kamulaştırma bedeli tespit davasıdır. Kamulaştırma, kamu yararı için özel mülkiyette bulunan taşınmazların mülkiyetinin, karşılığında bedel ödenmek suretiyle kamuya geçirilmesidir. Kamulaştırmada, taşınmazın mülkiyetinin idareye geçmesinden önce, taşınmazın mülkiyet sahibine kamulaştırma bedelinin ödenmesi gerekir. Kamulaştırma bedeli tespit davasını, kamulaştırmayı yapan idare açabilir. Dava, taşınmazın bulunduğu yerdeki asliye hukuk mahkemesinde görülür. Dava sonucunda, taşınmazın mülkiyet sahibine ödenecek kamulaştırma bedeli mahkemece belirlenir.

Kira Bedelinin Tespiti Davası

Kira bedelinin tespiti davası, kira sözleşmesinde kira bedelinin belirlenmemiş olması veya kira sözleşmesinde belirlenen kira bedelinin, kiraya veren veya kiracı tarafından haksız olarak değiştirilmesi durumunda açılabilir. Kira bedelinin tespiti davasını, kiraya veren veya kiracı açabilir. Dava, kira sözleşmesinin yapıldığı yerdeki asliye hukuk mahkemesinde görülür. Dava sonucunda, kira bedeli mahkemece belirlenir.

Diğer Bedel Tespit Davaları

Bedel tespit davasının diğer türleri arasında, ortaklığın giderilmesi davasında ortaklığın paylarının belirlenmesi, taşınmazın mülkiyetinin devrinde taşınmazın değerinin belirlenmesi, miras paylaşımında miras paylarının belirlenmesi gibi davalar sayılabilir.

Bedel Tespit Davasının Açılması

Bedel tespit davası, dava açacak kişinin dava dilekçesi ile mahkemeye başvurması ile açılır. Dava dilekçesinde, dava konusunun, tarafların kimlik bilgileri, dava sebebi ve talepler belirtilmelidir. Bedel tespit davasında, mahkeme öncelikle bilirkişi incelemesi yaptırır. Bilirkişi, taşınmazın veya eşyanın değerini belirlemek için gerekli incelemeleri yapar ve raporunu mahkemeye sunar. Mahkeme, bilirkişi raporunun esas alınarak karar verir. Bedel tespit davasında, davacı ve davalı, mahkemenin verdiği kararı temyiz edebilir. Temyiz incelemesi, bölge adliye mahkemelerinde yapılır.

Mert Hukuk Burosu 12

Kamulaştırmasız El Atma Davaları Nerede ve Hangi Mahkemede Açılır?

Kamulaştırmasız el atma, kamu kurum ve kuruluşlarının özel mülkiyete tabi bir taşınmaza, mülkiyet hakkı sahibinin rızası olmadan fiilen veya hukuken el atmasıdır. Mülkiyet hakkının ihlali niteliğinde bir haksız fiildir. Fiili el atma, idarenin taşınmaza fiilen müdahale etmesidir. Örneğin, idarenin taşınmazın üzerine bina yapması, taşınmazı işgal etmesi gibi durumlar fiili kamulaştırmasız el atmaya örnek olarak gösterilebilir.

Fiili kamulaştırmasız el atma davalarında görevli mahkeme, taşınmazın bulunduğu yerdeki asliye hukuk mahkemeleridir. Hukuki kamulaştırmasız el atma, idarenin taşınmazın mülkiyetini hukuken elinden alması veya sınırlandırması durumunda ortaya çıkar. Örneğin, imar planı değişikliği ile taşınmazın kamu hizmetine tahsis edilmesi, kamulaştırma kararının iptali için sürenin geçirilmesi gibi durumlar hukuki el atmaya örnek olarak gösterilebilir.

Hukuki kamulaştırmasız el atma davalarında görevli mahkeme, idare mahkemeleridir. Bu davalarda zamanaşımı süresi yoktur. Yani, mülkiyet hakkı sahibi, el atma tarihinden itibaren herhangi bir zaman sonra dava açabilir.

Kamulaştırmasız el atma davalarında açılabilecek talepler şunlardır:

  • El atmanın önlenmesi: İdarenin taşınmaza müdahalesini durdurulması talep edilebilir.
  • Kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat: Mülkiyet hakkı sahibi, kamulaştırmasız el atmadan kaynaklanan zararının tazmin edilmesini talep edebilir.
  • Ecrimisil: İdare, taşınmazdan yararlandığı süre için mülkiyet hakkı sahibine ecrimisil ödemek zorundadır.

Kamulaştırmasız el atma davaları, mülkiyet hakkı sahibinin hak ve menfaatlerini korumak için önemli bir hukuki araçtır. Bu davalarda hak kaybına uğramamak için alanında uzman bir avukattan hukuki destek alınması tavsiye edilir.

Kamulaştırmasız El Atma Halinde Yapılması Gerekenler

Kamulaştırma, kamu yararı için özel mülkiyete konu olan taşınmazların, mülkiyet hakkının özüne dokunulmadan, bedel karşılığında kamu tüzel kişiliğine geçirilmesi işlemidir. Kamulaştırma işlemi, idare tarafından gerçekleştirilir ve bu işleme ilişkin olarak bir kamulaştırma kararı alınır. Kamulaştırma işlemi yapılmadan, idare tarafından taşınmaza fiili olarak veya hukuki olarak el atılması halinde, bu durum kamulaştırmasız el atma olarak adlandırılır. Mülkiyet hakkının ihlalidir ve malik, bu durumda hak kaybına uğrayabilir.

Kamulaştırmasız el atma halinde, malik, aşağıdaki hakları kullanabilir:

  • El atmanın önlenmesi davası: İdarenin taşınmaza fiili olarak el atması halinde, malik, idareye karşı el atmanın önlenmesi davası açabilir. Bu dava sonucunda, idarenin taşınmaza el atması durdurulur.
  • Kamulaştırmasız el atma davası: İdarenin taşınmaza fiili olarak veya hukuki olarak el atması halinde, malik, idareye karşı dava açabilir. Bu dava sonucunda, malik, taşınmazın bedelini idareden talep edebilir.
  • Ecrimisil davası: İdarenin taşınmaza fiili olarak veya hukuki olarak el atması halinde, malik, idareye karşı ecrimisil davası açabilir. Bu dava sonucunda, malik, taşınmazın kullanım bedelini idareden talep edebilir.

Bu hallerde malik, bu haklardan birini veya birkaçını kullanabilir. Hak seçimi, malik tarafından yapılacak bir değerlendirmeye bağlıdır.

Kamulaştırmasız El Atma Halinde Kimler Dava Açabilir?

Kamulaştırma, kamu yararı amacıyla özel mülkiyetin kamu mülkiyetine geçirilmesi işlemidir. Kamulaştırma işlemi, ilgili kamu kurum ve kuruluşu tarafından yasal mevzuat hükümlerine uygun olarak gerçekleştirilmelidir. Kamulaştırma işlemi yapılmaksızın taşınmazın tamamına veya bir kısmına idare tarafından fiilen el atılması halinde, bu durum kamulaştırmasız el atma olarak kabul edilir. Mülkiyet hakkının ihlalidir ve bu nedenle taşınmaz sahibinin hukuki yollardan koruma altına alınması gerekir.

Kamulaştırmasız el atma halinde dava açma hakkı bulunanlar şunlardır:

  1. Taşınmazın maliki: Taşınmazın tapu kayıtlarında maliki olarak gözüken kişi dava açma hakkına sahiptir.
  2. Taşınmazın mirasçıları: Taşınmazın maliki vefat etmişse, mirasçıları da dava açma hakkına sahiptir.
  3. Taşınmaz üzerinde kazandırıcı zamanaşımı yoluyla mülkiyeti kazandığını ispat eden zilyet: Taşınmazın tapu kaydında maliki olarak gözükmese de, kazandırıcı zamanaşımı yoluyla mülkiyeti kazandığını ispat eden zilyet de dava açma hakkına sahiptir.

Kamulaştırmasız el atma davaları, adli yargıda asliye hukuk mahkemelerinde görülür. Davada, taşınmaz sahibinin taşınmazın kendisine ait olduğunu ve kamulaştırmasız el atma nedeniyle zarara uğradığını ispat etmesi gerekir. Dava sonucunda, mahkeme taşınmazın iadesine veya taşınmazın bedelinin ödenmesine karar verebilir.

Kamulaştırmasız el atma davaları, taşınmaz sahibinin mülkiyet hakkını korumak için önemli bir hukuki yoldur. Bu nedenle, taşınmazına kamulaştırmasız el atılan kişilerin, hak kaybına uğramamak için bir avukata danışarak dava açma haklarına sahip olup olmadığını araştırmaları ve dava açmaya karar vermeleri halinde, davayı en kısa sürede açmaları gerekir.

Kamulaştırmasız El Atma Davalarında Uzlaşma Dava Şartı mı?

Kamulaştırmasız El Atma Davası Uzlaşma

Kamulaştırma yapılmaksızın el atma, kamu idaresinin, kamulaştırma işlemi yapmadan taşınmaza el koyması anlamına gelir. Bu durumda taşınmaz sahibi, taşınmazının bedelinin tespiti için mahkemeye başvurabilir. Bu davalarda uzlaşma, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu‘nun Geçici 6. maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre, 9 Ekim 1956 ile 4 Kasım 1983 tarihleri arasında yapılan el atmalar hariç, dava yoluna gidilmeden önce uzlaşma için idareye başvurma zorunluluğu bulunmamaktadır. Yani 1983 tarihi sonrasında meydana gelen fiili el atmalardan kaynaklanan kamulaştırmasız el atma davalarında uzlaşma dava şartı değildir. Ancak kanunda belirtilen (9 Ekim 1956 tarihi ile 4 Kasım 1983 arası) tarihler arasında yapılan el atmalar için idareye başvurma zorunluluğu bulunmaktadır.

Uzlaşma, taşınmaz sahibi ile idare arasında, taşınmazın bedelinin belirlenmesi konusunda anlaşmaya varılmasıdır. Uzlaşmanın sağlanması halinde, taşınmazın bedeli idare tarafından ödenir ve dava açılması gerekmez. Uzlaşma sağlanmaması halinde, taşınmaz sahibi, taşınmazının bedelinin tespiti için mahkemeye başvurabilir. Bu durumda, mahkeme, taşınmazın bedelini belirlemek üzere bilirkişi görevlendirir. Bilirkişi raporu doğrultusunda, mahkeme taşınmazın bedelini tespit eder.

Kamulaştırmasız el atma davalarında uzlaşmanın dava şartı olup olmadığı, taşınmazın el atma tarihine göre değişmektedir. 1983 tarihi sonrasında meydana gelen fiili el atmalardan kaynaklanan kamulaştırmasız el atma davalarında uzlaşma dava şartı değildir. Ancak kanunda belirtilen (9 Ekim 1956 tarihi ile 4 Kasım 1983 arası) tarihler arasında yapılan el atmalar için idareye başvurma zorunluluğu bulunmaktadır.

Kamulaştırmasız El Atma Zamanaşımı

Kamulaştırmasız el atma davalarında zamanaşımı, mülkiyet hakkının korunması açısından oldukça önemli bir konudur. Özellikle taşınmazına kamulaştırma yapılmaksızın el atılan maliklerin, bu durumu öğrendikleri tarihten itibaren belirli bir süre içinde dava açmaları gerekir.

2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’na göre, kamulaştırma yapılmadan el atma durumunda, malik tazminat talebiyle idareye karşı dava açabilir. Ancak bu davanın açılabileceği süre, Yargıtay içtihatları doğrultusunda genellikle fiili el atma tarihinden itibaren 20 yıl olarak kabul edilir. Bu süre, mülkiyet hakkının zımnen devredildiği şeklinde yorumlanmaması için önemlidir. Öte yandan, kamulaştırmasız el atma zamanaşımı, el atmanın türüne göre farklılık gösterebilir. Hukuki el atma durumunda, taşınmazın kullanılamaz hale geldiğinin öğrenildiği tarihten itibaren işlemeye başlar.

Taşınmaz maliklerinin hak kaybına uğramamaları için, fiili ya da hukuki el atma durumlarını fark ettikleri anda hukuki yollara başvurmaları ve zamanaşımı süresini dikkate almaları büyük önem taşır. Bu konuda uzman bir avukattan destek alınması, sürecin takibi ve hak kayıpların önlemek bakımından önemlidir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir