İş sözleşmesi, işveren ile işçi arasında kurulan ve işçinin iş görme, işverenin de ücret ödeme yükümlülüğünü içeren bir sözleşmedir. Bu sözleşme, yazılı olarak yapılmayabilir ancak bu durumda işveren, işçiye en geç 2 ay içerisinde çalışma koşullarını, ücretini ve fesih halinde tarafların uyması gereken hususları bildirmekle yükümlüdür.
İş sözleşmesi yapılmaması halinde, işçi ve işveren arasında birtakım sorunlar ortaya çıkabilir. Bu sorunlar, şu şekilde sıralanabilir:
- İş koşullarının belirlenmesinde zorluk yaşanabilir. Sözleşme yapılmadığı takdirde, işverenin işçiye hangi iş ve görevlerde çalıştırılacağı, ne kadar ücret alacağı, çalışma saatleri ve izinleri gibi iş koşulları belirsiz kalır. Bu durum, işçinin haklarını tam olarak bilmemesine ve korunamamasına neden olabilir.
- Fesih halinde uyuşmazlıklar yaşanabilir. İş sözleşmesi yapılmadığı takdirde, işverenin işçiyi haklı veya haksız nedenle işten çıkarması halinde, işçinin kıdem tazminatı, ihbar tazminatı gibi haklarını elde etmesi zorlaşabilir.
- Sosyal güvenlik haklarından yararlanma konusunda sorunlar yaşanabilir. Sözleşme yapılmadığı takdirde, işçinin SGK’ya bağlı olarak çalışması ve sosyal güvenlik haklarından yararlanması mümkün olmayabilir.
Sözleşme yapmanın işçi ve işveren açısından önemli avantajları vardır. Bu sözleşme, işçinin haklarını korumaya yardımcı olur ve işverenin de sorumluluklarını belirler. Bu nedenle, işveren ile işçi arasında bir iş ilişkisi kurulacaksa, iş sözleşmesinin mutlaka yapılması tavsiye edilir.
İş Sözleşmesinin Yapılması Zorunlu mudur?
İş sözleşmesi, işçi ile işveren arasında kurulan ve işçinin işverene hizmet etmesini, işverenin de işçiye ücret ödemesini düzenleyen bir sözleşmedir. Tarafların karşılıklı anlaşmaları ile kurulabilir. Türkiye’de iş sözleşmesinin yapılması zorunlu değildir. Ancak, İş Kanunu’nun 8. maddesine göre, süresi bir yıl ve daha fazla olan iş sözleşmelerinin yazılı şekilde yapılması zorunludur. Bu durumda, sözleşmesi yazılı olarak yapılmadığı takdirde, işçinin bu sözleşmeye dayanarak hak iddia etmesi mümkün değildir.
İş sözleşmesinin yazılı olarak yapılması, işçinin haklarını korumak açısından önemlidir. Yazılı sözleşme, tarafların hak ve sorumluluklarını açıkça belirleyerek, olası uyuşmazlıkların çözümünü kolaylaştırır. Ayrıca, sözleşmenin yazılı olarak yapılması, işverenin işçinin haklarını gözetmediğini ileri sürmesini engeller.
İş sözleşmesinin yazılı olarak yapılması zorunlu olmadığı durumlarda, işçi ve işveren arasında yapılan sözlü anlaşma da geçerlidir. Ancak, sözlü anlaşmalarda, tarafların hak ve sorumlulukları açıkça belirlenmediği için, olası uyuşmazlıkların çözümü daha zor olabilir. Sonuç olarak, sözleşmenin yapılması zorunlu olmasa da, işçinin haklarını korumak açısından yazılı olarak yapılması tavsiye edilir.
İş Sözleşmesi Türleri Nelerdir?
İş sözleşmesi, işçi ve işveren arasında kurulan ve işçinin işverene bağımlı olarak belirli bir iş görmeyi, işverenin de işçiye ücret ödemeyi üstlendiği bir sözleşmedir. İş sözleşmeleri, sürelerine, çalışma biçimlerine ve diğer özelliklerine göre farklı türlere ayrılabilir.
- Sürelerine Göre İş Sözleşmeleri
- Çalışma Biçimlerine Göre İş Sözleşmeleri
- Diğer Özelliklerine Göre İş Sözleşmeleri
Sürelerine Göre İş Sözleşmeleri
Sürelerine göre iş sözleşmeleri, işçinin işverene bağlı olarak çalışma süresinin belirlenip belirlenmediğine göre sınıflandırılır. Bu sözleşmeler iki temel gruba ayrılır: belirli süreli iş sözleşmeleri ve belirsiz süreli iş sözleşmeleri.
Belirli süreli iş sözleşmesi, işçinin işverene belirli bir süre için hizmet etmeyi üstlendiği sözleşmedir. Taraflar arasında önceden kararlaştırılmış bir zaman dilimini kapsayan iş ilişkisidir. Sözleşmenin başlangıç ve bitiş tarihleri bellidir ya da belirli bir işin tamamlanmasıyla sona ereceği öngörülmüştür. Genellikle proje bazlı işler, mevsimlik faaliyetler ya da geçici ihtiyaçlar bu tür sözleşmelerle yürütülür. Belirli süreli sözleşmeler, esaslı bir neden olmadıkça ardışık şekilde yenilenemez; aksi halde sözleşme belirsiz süreliye dönüşebilir.
Belirsiz süreli iş sözleşmesi, işçinin işverene herhangi bir süreye bağlı olmaksızın hizmet etmeyi üstlendiği sözleşmedir. Tarafların iş ilişkisinin ne kadar süreceğini önceden belirlemediği hallerde ortaya çıkar. İşçi ile işveren arasında sürekli bir çalışma niyeti varsa bu tür sözleşme yapılır. Uygulamada en yaygın olan türdür. Bu sözleşmede fesih işlemleri, yasaların öngördüğü bildirim sürelerine ve fesih gerekçelerine dayanarak yapılır.
Çalışma Biçimlerine Göre İş Sözleşmeleri
işin nasıl yürütüleceğini, işçinin hangi koşullarda çalışacağını esas alan sözleşme türleridir. Bu sınıflandırma, işin süresi değil, yapılma şekli üzerinden değerlendirilir. Uygulamada farklı iş düzenlerine göre çeşitli sözleşme biçimleri geliştirilmiştir. Çalışma biçimlerine göre iş sözleşmeleri, tam süreli ve kısmi süreli olarak ikiye ayrılır.
Tam süreli iş sözleşmesi, işçinin haftada en az 45 saat çalışacağını taahhüt ettiği sözleşmedir. İşçinin haftalık çalışma süresini tam olarak doldurduğu klasik çalışma modelidir. İşçi, genellikle haftada 45 saat çalışır ve işin sürekli bir şekilde yürütülmesi esastır. Bu sözleşme biçimi, sosyal güvenlik ve kıdem gibi hakların tam olarak kazanılmasını sağlar.
Kısmi süreli iş sözleşmesi, işçinin haftada 45 saatten az çalışacağını taahhüt ettiği sözleşmedir. Tam zamanlı çalışmadan daha az süreyle yapılan iş ilişkisini ifade eder. Haftalık çalışma süresi, tam zamanlı çalışmanın üçte ikisini geçmez. Bu model genellikle öğrenciler, ev hanımları ya da ek iş yapan kişiler tarafından tercih edilir.
Diğer Özelliklerine Göre İş Sözleşmeleri
İş sözleşmeleri, diğer özelliklerine göre de farklı türlere ayrılabilir. Örneğin, deneme süreli iş sözleşmesi, işçinin işverenin yanında belirli bir süre çalışarak işverene ve işyerine uyum sağlamasını amaçlayan sözleşmedir. Çağrı üzerine çalışma sözleşmesi, işçinin işverenin çağrısına istinaden iş görmeyi taahhüt ettiği sözleşmedir. Uzaktan çalışma sözleşmesi, işçinin işverenin işyerinde değil, uzaktan çalışma imkânı olan bir yerde iş görmeyi taahhüt ettiği sözleşmedir.
İş sözleşmesinin türünün belirlenmesi, işçi ve işverenin hak ve yükümlülüklerini önemli ölçüde etkilemektedir. Bu nedenle, sözleşme yapılırken sözleşmenin türüne dikkat etmek önemlidir.
İş Sözleşmesi İmzalandıktan Sonra Ne Olur?
İş sözleşmesi, işçi ile işveren arasında imzalanan ve işçinin işverene hizmet etmesini, işverenin ise işçiye ücret ödemesini öngören bir sözleşmedir. Sözleşme imzalandıktan sonra, hem işçi hem de işveren tarafından belirlenen sözleşme şartları yerine getirilmeye başlanır.
İşçi, sözleşmede belirtilen tarihte işe başlamak üzere işverene başvurmalıdır. İşveren, işçinin sözleşmede belirtilen niteliklere sahip olup olmadığını kontrol ettikten sonra, işçiyi işe başlatır. İşçi, işe başladığında, işveren tarafından kendisine verilmesi gereken iş elbisesi, iş güvenliği malzemeleri ve diğer gerekli malzemeleri teslim alır. İşveren, işçiye işyerinin genel kuralları ve iş güvenliği hakkında gerekli eğitimi verir.
İşçi, iş sözleşmesinde belirtilen işyerinde, iş sözleşmesinde belirtilen işyerinde belirtilen işi yapmaya başlar. İşçi, işverenin talimatlarına uymak ve işverenin mal ve hizmetlerini özenle korumakla yükümlüdür.
İşveren, işçiye sözleşmede belirtilen ücreti ödemekle yükümlüdür. İşveren, işçiye ayrıca sigorta, yemek, yol ve diğer sosyal yardımları da sağlamak zorundadır.
İş sözleşmesi, işçi veya işveren tarafından haklı veya geçerli bir sebep olmaksızın feshedilebilir. İş sözleşmesinin feshi halinde, işçi kıdem tazminatı ve ihbar tazminatı gibi maddi haklara sahip olabilir.
Sonuç olarak, iş sözleşmesinin yapılmaması, taraflar arasında güven bunalımına ve ciddi hak ihlallerine yol açabilir. Yazılı bir sözleşme, hem işverenin yükümlülüklerini hem de işçinin haklarını açıkça ortaya koyar. Bu belgenin yokluğu halinde doğacak uyuşmazlıklar, mahkemelerde uzun ve yorucu süreçlere neden olabilir. Ayrıca iş kazası, işten çıkarma ya da ücret anlaşmazlığı gibi durumlarda sözleşmesiz bir ilişkinin ispatı oldukça zordur. Bu nedenle, sağlıklı ve sürdürülebilir bir iş ilişkisi için sözleşme yapılması sadece yasal bir zorunluluk değil, aynı zamanda her iki taraf için de hayati bir güvencedir.
2024 ve hala denetimler yeterli değil güneydoğu da hemen hemen bütün biz işçiler sözleşmesiz çalışıyoruz
Merhabalar yargı yolu için ve daha detaylı bilgi ve danışmanlık için 0 216 451 88 50 veya 0 533 488 63 78 nolu telefonları arayabilir veya ofisimizi ziyaret edebilirsiniz.
Eşim bir diş kliniğinde işe başladı. Patronu olacak kişi 25 bin maaş yol vemek içinde olacak şekilde işe aldı. Tam bir hafta sonunda bütçemiz yeterli olmadığından işine son verildi ve şu an çalıştığı günlerin parasanı vermiyor. Yanına gittik bizimle görüşmeyi reddetti. Olayın geçtiği klinikte ses kayıtlı kameralar mevcut. Eşime sunduğu ücret vs tekliflerinin kayıtlarının olduğunu da düşünüyorum. Bu durumda napmalıyım
merhabalar,
İşçilik alacakları için dava yoluna gitmeniz gereklidir. İyi günler dileriz.