Makaleler

Aile Konutuna İlişkin Tapu İptal ve Tescil Davası

Aile Konutuna İlişkin Tapu İptal ve Tescil Davası

Aile konutu, eşlerin birlikte yaşadığı ve geçimlerini sağladıkları konut olarak tanımlanmaktadır. Aile konutu olarak kullanılmak üzere edinilen veya inşa edilen taşınmaz mallar, aile konutu niteliğini taşımaktadır. Aile konutu, eşlerin ortak malı niteliğindedir. Ancak, aile konutunun maliki olan eş, diğer eşin rızasını almadan aile konutu üzerinde tasarruf işlemi yapamaz. Aksi takdirde, diğer eş, aile konutuna ilişkin tapu iptal ve tescil davası açabilir.

Aile konutuna ilişkin tapu iptal ve tescil davası, aile konutu üzerinde yapılan tasarruf işleminin iptali ve aile konutunun eşlerin müşterek mülkiyetine geçirilmesi talebiyle açılan bir davadır. Bu davayı açabilecek olan taraf, aile konutu üzerinde tasarruf işlemi yapılmadan önce rızasını vermeyen eşdir. Dava, aile konutu üzerinde tasarruf işlemi yapan eş ve tasarruf işlemini yaptığı üçüncü kişi aleyhine açılabilir.

Aile konutuna ilişkin tapu iptal ve tescil davasında, mahkeme, davacının rızası alınmadan yapılan tasarruf işleminin aile konutunun niteliğini ve eşlerin barınma hakkını ihlal edip etmediğini değerlendirir. Bu değerlendirmede, aile konutunun ediniliş amacı, ailenin sosyal ve ekonomik durumu gibi hususlar göz önünde bulundurulur. Mahkeme, davanın kabulü halinde, aile konutu üzerindeki tasarruf işlemini iptal eder ve aile konutunu eşlerin müşterek mülkiyetine geçirir.

Aile Konutu Nedir?

Aile konutu, evli eşlerin ve varsa çocuklarının birlikte yaşadıkları, ailenin yaşam merkezi olarak kabul edilen konuttur. Türk Medeni Kanunu’nun 194. maddesinde düzenlenmiştir. Aile konutunun korunması, ailenin huzur ve güvenliğinin sağlanması açısından önemlidir.

Aile konutunun özellikleri şu şekildedir:

  • Eşlerin ve varsa çocukların birlikte yaşadığı bir konut olmalıdır.
  • Ailenin yaşam merkezi olarak kabul edilen bir konut olmalıdır.
  • Taşınmaz bir mal olmalıdır.
  • Sadece bir tane olabilir. Yani, eşlerin birden fazla konutu olması halinde, çocukların kaldığı konut aile konutu olarak kabul edilir.
  • Eşlerin ortak malı olarak kabul edilir. Ancak, eşlerden birinin ölümü halinde, aile konutu müşterek mülkiyetteki malların tasfiyesine tabi tutulur.
  • Özel bir korumaya tabidir. Bu korumanın amacı, ailenin huzur ve güvenliğini sağlamaktır.
  • Ancak haklı sebeplerin varlığı halinde satılabilir veya başka bir şekilde devredilebilir.

Aile konutunun korunmasına ilişkin hükümler, aşağıdaki gibidir:

  • Eşlerden biri, aile konutunu satamaz, kiraya veremez veya başka bir şekilde üçüncü kişilere devredemez.
  • Eşlerden biri, aile konutunu işgal edemez.
  • Eşlerden biri, aile konutunu borçlarından dolayı haczedemez.

Aile konutunun korunmasına ilişkin hükümler, aileyi korumak amacıyla getirilmiştir. Bu hükümlerin amacı, ailenin huzur ve güvenliğini sağlamaktır.

İlgili makale: Aile Konutu Nedir? Aile Konutu Şerhi Nasıl Konulur?

Tapu İptali Ve Tescil Davasının Açılabileceği Kişiler

Tapu iptal ve tescil davası, tapu kaydının iptalini ve gerçek hak sahibinin adına tescili talep eden bir dava türüdür. Bu dava, taşınmaz mülkiyetinin tapu kaydına aykırı bir şekilde başkasına geçirildiği durumlarda açılabilir.

Tapu iptal ve tescil davasını açabilecek kişiler şunlardır:

  • Gerçek hak sahibi: Tapu kaydına göre taşınmazın malik olmayan, ancak gerçekte mülkiyet hakkına sahip olan kişi.
  • Mirasçılar: Taşınmazın tapu kaydına göre maliki olan kişinin vefat etmesi halinde, mirasçıları.
  • Üçüncü kişiler: Tapu kaydına göre taşınmazın maliki olmayan, ancak taşınmaz üzerinde belirli bir hakka sahip olan üçüncü kişiler.

Tapu iptal ve tescil davası, tapu kaydına göre taşınmazın maliki olan kişiye karşı açılır. Ancak, taşınmazın tapu kaydına göre maliki olan kişinin vefat etmesi halinde, davanın mirasçılarına karşı açılması gerekir.

Dava, taşınmaz üzerinde belirli bir hakka sahip olan üçüncü kişilere karşı da açılabilir. Örneğin, taşınmaz üzerinde ipotek veya haciz gibi bir hak bulunan üçüncü kişiler, bu haklarını korumak için tapu iptal ve tescil davasını açabilirler.

Sonuç olarak, tapu iptal ve tescil davası, taşınmaz mülkiyetinin tapu kaydına aykırı bir şekilde başkasına geçirildiği durumlarda açılabilecek bir dava türüdür. Bu davayı açabilecek kişiler, gerçek hak sahibi, mirasçılar ve üçüncü kişilerdir.

Mert Hukuk Burosu 15

Aile Konutuna Dair Satışın Tapuda İptali ve Tescili Davasında Yargılama Süreci

Aile konutu, evlilik birliği içinde eşlerin birlikte yaşadıkları veya birlikte yaşamak üzere tasarladıkları konuttur. Eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutunu devredemez, aile konutunun kira sözleşmesini feshedemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz. Rızayı sağlayamayan veya haklı bir sebep olmadan kendisine rıza verilmeyen eş, hâkimin müdahalesini isteyebilir.

Hâkim, aile konutunun satışının diğer eşin rızası olmadan yapıldığına kanaat getirdiği takdirde, davanın kabulüne karar verir ve aile konutunu tüm işlemlerden önceki eski haline getirir. Aile konutuna dair satışın tapu iptali ve tescil davasında yargılama, öncelikle davaya konu taşınmazın aile konutu olup olmadığı hususunun tespiti ile başlar.

Davacı eş, davaya konu taşınmazın aile konutu olduğunu ispatlamak için, taşınmazın ailenin yerleşim yeri olarak kullanıldığını gösteren faturalar, kira sözleşmeleri, aile fotoğrafları gibi deliller sunabilir. Taşınmazın aile konutu olduğu tespit edildikten sonra, dava konusu işleme diğer eşin rızası olup olmadığı araştırılır.

Davalı eş, eşin rızasının bulunduğunu ispatlamak için, eşin muvafakatini içeren yazılı bir belge sunabilir. Eş rızası olmadığı ve aile konutu olduğu tespiti ile davanın görülmesi için şartlar oluşmuş olur. Bu aşamada, taraflar iddialarını ve delillerini sunarlar. Mahkeme, tarafların iddia ve delillerini değerlendirerek, davanın kabulüne veya reddine karar verir.

Aile konutuna dair satışın tapu iptali ve tescil davasında yargılama süreci, ortalama olarak 1-2 yıl sürmektedir.

Aile Konutuna Dair Açılan Tapu İptal Ve Tescil Davasında Zamanaşımı Süresi

Aile konutu, eşlerin birlikte yaşadıkları, geçimlerini sağladıkları, ailenin bütün ihtiyaçlarını karşıladığı yerdir. Aile konutu, eşlerin ortak mülkiyetinde olabileceği gibi, eşlerden birinin mülkiyetinde de olabilir. Aile konutuna ilişkin tapu iptal ve tescil davası, aile konutunun ailenin mülkiyetinde olmadığı durumlarda, aile konutunun eşlerden birinin veya üçüncü bir kişiye ait olduğunun tespiti amacıyla açılan bir davadır.

Tapu iptal ve tescil davaları, mülkiyet hakkına ilişkin davalardır. Mülkiyet hakkı, Medeni Kanun’un 683. maddesinde düzenlenmiş bir haktır. Bu hak, taşınır veya taşınmaz bir mal üzerinde tasarruf etme, kullanma, yararlanma ve borçlanma yetkisini kapsar.

Kural olarak, mülkiyet hakkına ilişkin davalarda zamanaşımı süresi bulunmamaktadır. Ancak, iyi niyetli üçüncü kişilerin haklarının korunması amacıyla, Türk Medeni Kanunu’nun 712. maddesinde olağan zamanaşımı süresi öngörülmüştür. Buna göre, iyi niyetli üçüncü kişiler, tapu sicilinde kesintisiz ve davasız olarak 10 yıl boyunca malik olarak görünmesi ile o taşınmazın maliki olmaktadır.

Bu nedenle, aile konutuna ilişkin tapu iptal ve tescil davasında, iyi niyetli üçüncü kişilere karşı açılan davalarda 10 yıllık zamanaşımı süresi söz konusudur. Bu sürenin dolması halinde, davacının dava hakkı ortadan kalkmaktadır.

Örneğin, bir ailenin müşterek mülkiyetinde bulunan bir aile konutu, eşlerden biri tarafından üçüncü bir kişiye satılmıştır. Bu durumda, aile diğer eş veya üçüncü kişi tarafından aile konutuna ilişkin tapu iptal ve tescil davası açabilir. Ancak, üçüncü kişi iyi niyetli ise, bu dava 10 yıllık zamanaşımı süresi içinde açılmalıdır. Aksi takdirde, davacının dava hakkı ortadan kalkacaktır.

Sonuç olarak, aile konutuna ilişkin tapu iptal ve tescil davasında, iyi niyetli üçüncü kişilere karşı açılan davalarda 10 yıllık zamanaşımı süresi söz konusudur. Bu sürenin dolması halinde, davacının dava hakkı ortadan kalkmaktadır.

Aile Konutuna İlişkin Tapu İptal ve Tescil Davasında Görevli ve Yetkili Mahkeme

4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanun’un 4. maddesine göre, aile konutunun maliki olan eşin diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz. Rızayı sağlayamayan veya haklı bir sebep olmadan kendisine rıza verilmeyen eş, hâkimin müdahalesini isteyebilir. Bu durumda, aile konutunun malikinden diğer eşin rızası olmaksızın devir veya sınırlama işlemi gerçekleştirilmişse, diğer eş aile konutuna ilişkin tapu iptal ve tescil davası açabilir. Bu dava, aile hukukundan kaynaklanan bir dava olduğu için görevli mahkeme aile mahkemeleridir.

Yetkili mahkeme ise, dava konusu taşınmazın bulunduğu yer mahkemesidir. Zira, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 12. maddesine göre, taşınmazın aynından doğan davalarda yetkili mahkeme, taşınmazın bulunduğu yer mahkemesidir. Örneğin, İstanbul’da yaşayan bir çiftin ortak bir evi varsa ve bu ev aile konutu olarak kabul ediliyorsa, eşlerden biri diğerinin rızası olmadan bu evi bir başkasına satarsa, diğer eş tapu iptal ve tescil davası açabilir. Bu davada görevli mahkeme İstanbul Aile Mahkemesi, yetkili mahkeme ise yine İstanbul Aile Mahkemesi olacaktır.

Aile konutuna ilişkin tapu iptal ve tescil davasında, davacı, dava konusu taşınmazın aile konutu olduğunu, davalının bu taşınmaz üzerinde malik olduğunu, diğer eşin rızası olmadan taşınmaz üzerinde tasarrufta bulunduğunu ve bu tasarrufun haksız olduğunu iddia etmelidir. Davalı ise, davacının iddialarını ispatlamalıdır. Dava sonucunda, mahkeme, davanın kabulüne karar verirse, aile konutunun tapusunun diğer eş adına tescil edilmesine karar verir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir