Cinsiyet Değiştirme Ameliyatı Olmaksızın İsim Değişikliği: İsim değişikliği taleplerinde hangi hallerin haklı sebep sayılacağı her dava ve durumdaki özel koşullara göre mahkemelerce belirlenmektedir. Burada daha çok objektif her davaya uygulanacak genel kurallardan ziyade isim değişikliği talebinde bulunanın mahkemeye sunacağı özel ve kişiye özgü nedenler değerlendirilmektedir. Bu özel ve kişisel nedenler kişinin sosyal statüsü, aile ilişkileri vb hususlar çerçevesinde hakim tarafından değerlendirilmeye tabi tutulmaktadır. Bu bağlamda nüfus kayıtlarındaki cinsiyetinden farklı bir cinsiyete sahip olduklarını iddia edip cinsiyet değiştirme ameliyatı henüz geçirmemiş olanların durumları da, tıpkı diğer hallerde olduğu gibi, hakim tarafından değerlendirilerek karara bağlanacaktır.
Cinsiyet Değiştirme Ameliyatı Olmaksızın İsim Değişikliği Mümkün Müdür?
Cinsiyet değiştirme ameliyatı olmamasına rağmen günlük hayatında trans bir birey olarak yaşayan ve resmi isminden farklı bir isim kullanan, ayrıca sosyal çevresinde de tercih ettiği diğer ismiyle anılan kişilerin de isim değiştirme talebiyle mahkemeye başvuru yapmalarının önünde bir engel bulunmamaktadır. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 27. maddesi de isim değişikliği davasının açılabilmesi için sadece haklı nedenlere dayanılması gerekliliğini vurgulamakta ve cinsiyet değiştirme ameliyatı olunmasını şart olarak öne sürmemektedir.
Cinsiyet Değiştirme Ameliyatı Olmaksızın İsim Değişikliği; Her ne kadar Yerel mahkemeler ve Türk yargı sistemi genel olarak bu yöndeki başvuruları 4721 sayılı Kanunun 40. maddesini göz önüne alarak reddetme eğiliminde olsalar da söz konusu madde isim değişikliği için bir ön koşul ihdas etmekten ziyade geçirilen cinsiyet değişikliği ameliyanın bir neticesi olarak isim değişikliği durumunu düzenlemektedir. Nitekim Anayasa Mahkemesi 17/06/2021 tarih ve 2019/42944 başvuru numaralı kararında anılan maddeyi bu şekilde yorumlamakta ve isim değişikliği için cinsiyet değiştirme ameliyatını ön koşul olarak kabul etmemektedir.
Dolayısıyla başvuran kişinin başvuru nedeninin haklı sebeplere dayanıp dayanmadığı yönünde bir inceleme yapılması gerektiğinden, talepte bulunanın sosyal yaşantısına dair verdiği bilgiler, isim değişikliğine ihtiyaç duyma nedenleri araştırılarak karar verilmesi icap etmektedir. Bu nedenle cinsiyet değiştirme ameliyatı olmamak isim değiştirme başvurusunun reddi için tek başına yeterli değildir.
Bu doğrultuda; Mahkemelerin bu şekildeki taleplere ilişkin davaları genel olarak reddetme eğiliminde oldukları da göz önüne alındığında başvurularda hukuki destek alınması davalardan olumlu ve hızlı netice alınması adına gereklidir.
Cinsiyet Değiştirme Davası
Cinsiyet değişimi davası, iki aşamalı bir süreçtir. İlk aşama, cinsiyet değişimine izin davasıdır ve Türk Medeni Kanunu’nun 40. maddesi uyarınca, kişinin mahkemeden izin alması gerekmektedir.
Bu izin için belirli koşullar vardır, bunlar; kişinin 18 yaşını doldurmuş olması, evli olmaması, transseksüel olduğunu ve cinsiyet değişikliğinin ruh sağlığı açısından gerekli olduğunu ve üreme yeteneğinden sürekli olarak yoksun olduğunu bir eğitim ve araştırma hastanesinden alınacak resmi sağlık kurulu raporuyla belgelemesi gerekmektedir.
Mahkemeler genellikle cinsel kimlik konseyinden rapor talep etmektedir. İlk aşamada bir psikiyatr, geçiş ameliyatı olmak isteyen kişinin ruh sağlığı durumunu inceler. Ardından, gerekli koşulların yerine getirilmesi halinde mahkeme izin verir.
İzin alındıktan sonra, uygun bir cinsiyet değiştirme ameliyatı gerçekleştirildiğine dair resmi sağlık kurulu raporuyla birlikte nüfus kayıtlarında cinsiyet değişikliği için ikinci bir dava açılması gerekmektedir.
Bu dava sonucunda, gerekli koşulların yerine getirilmesi durumunda, nüfus kayıtlarında cinsiyet değişikliği kararı verilir.
Cinsiyet değişikliğiyle birlikte, isim değişikliği de gündeme gelir ve bu durumda da bir dava açılabilir. Ancak isim değişikliği için mahkemeler genellikle tanık delillerine de başvurur.
Cinsiyet değiştirme davaları, nüfus davaları içinde özel bir alana sahiptir ve bu sürecin doğru yönetilmesi için uzman bir avukatın rehberliğinde takip edilmesi önemlidir.
Cinsiyet Değiştirme Davası Yetkili ve Görevli Mahkeme
Cinsiyet değiştirme davaları, kişinin cinsiyet kimliği ile doğuştan gelen cinsiyeti arasındaki uyumsuzluğu düzeltmek amacıyla açılan hukuki süreçlerdir. Türkiye’de bu tür davalar, Asliye Hukuk Mahkemeleri’nde görülür. Yetki ve görev bakımından ise, bu mahkemelerin bulunduğu yerdeki ilçe nüfus müdürlüğünün bulunduğu yerdeki Asliye Hukuk Mahkemesi yetkilidir.
Cinsiyet değiştirme davaları, kişisel hak ve özgürlüklerin korunması adına büyük önem taşır. Bu süreçlerde mahkemeler, başvuruları değerlendirirken kişilerin temel haklarına saygı gösterir ve gizliliği sağlarlar. Davanın sonucunda, cinsiyet kimliği ile doğuştan gelen cinsiyeti arasındaki uyumsuzluğun giderilmesi için gerekli hukuki düzenlemeler yapılarak, kişinin isteğine uygun şekilde karar verilir.