Makaleler

Müstehcenlik Suçu: Müstehcenlik Suçu Cezası (TCK 226)

Müstehcenlik Suçu Cezası (TCK 226)

Günümüzde dijitalleşmenin hızlanmasıyla birlikte içerik üretimi ve paylaşımı neredeyse sınırsız bir boyuta ulaşmış durumda. Bu geniş alan içerisinde hukukun korunmasını amaçladığı değerlerden biri de toplumun genel ahlakı ve özellikle çocukların korunmasıdır. Bu nedenle müstehcenlik suçu, hem ceza hukuku uygulamalarında hem de sosyal medya ve internet platformlarında oldukça sık karşılaşılan, güncelliğini koruyan bir suç tipidir.

Toplumda çoğu zaman yanlış anlaşılan bu düzenleme, yalnızca yetişkinlere yönelik içeriklere dair bir yasak getirmez; aksine hangi sınırların aşıldığında hukuki sorumluluk doğduğunu belirler. Bu bakımdan müstehcenlik suçu ve cezası, özellikle dijital ortamda içerik paylaşan bireyler ve içerik sağlayıcıları açısından bilinmesi gereken önemli bir konuma sahiptir.

Müstehcenlik Ne Demek?

Müstehcenlik ne demek? Müstehcenlik suçu.

Müstehcenlik, en genel ifadeyle toplumun genel ahlak anlayışına aykırı düşen, cinsel içeriği ağır ve açık bir şekilde sunan davranış veya materyalleri ifade eder. Bu kavram, yalnızca cinsel çağrışım içeren her görüntüyü kapsamaz; hukuken müstehcen sayılabilmesi için içeriğin yoğun cinsel açıklık taşıması, genel ahlaka açıkça aykırı olması ve çoğu zaman kamuya yönelik bir tehlike oluşturması aranır.

Ceza hukuku bakımından müstehcenlik, bireylerin özel yaşamlarında tercih ettikleri içeriklerden ziyade, bu tür içeriklerin kamuya sunulması, özellikle de çocuklara ulaşabilecek şekilde yayılması halinde önem kazanır. Bu nedenle müstehcenlik kavramı, hem yetişkinlerin özel alanını koruyan hem de çocukların cinsel gelişimini olumsuz etkileyebilecek içerikleri engellemeyi amaçlayan bir hukuki çerçeve olarak değerlendirilir.

Kısacası müstehcenlik, basit bir “ayıp” ya da “rahatsız edici içerik” meselesi değil; toplum düzeni, kamu güvenliği ve çocukların korunması açısından hukukun sınırlarını çizdiği bir kavramdır.

Müstehcenlik Suçu Nedir? TCK 226

Müstehcenlik suçu, Türk Ceza Kanunu’nun 226. maddesinde düzenlenmiş olup toplumun genel ahlakını ve özellikle çocukların ruhsal gelişimini korumayı amaçlayan bir suç tipidir. Kanun, yalnızca cinsel içerikli materyallerin varlığını değil, bu içeriklerin hangi şekilde üretildiğini, paylaşıldığını, çoğaltıldığını, yaygınlaştırıldığını veya çocuklara ulaştırıldığını ayrıntılı biçimde düzenler.

TCK 226’ya göre müstehcenlik suçu; müstehcen nitelikteki görüntü, yazı, ses, ürün veya materyallerin üretilmesi, satışa sunulması, kiraya verilmesi, dağıtılması, yayımlanması, reklamının yapılması, alenileştirilmesi, ayrıca çocuklara gösterilmesi veya eriştirilmesi gibi fiillerle işlenebilir. Suçun temel amacı, cinsel içeriğin kontrolsüz şekilde topluma, özellikle de çocuklara ulaşmasını engellemektir.

Bu madde kapsamında değerlendirilen fiiller, bireyin özel yaşamında kendi rızasıyla tükettiği içeriklerden farklıdır. Kanun, esas olarak müstehcen içeriklerin kamuya yönelik olarak çoğaltılmasını ya da dolaşıma sokulmasını cezalandırır. Dolayısıyla müstehcenlik suçu, cinsel özgürlükle ilgili değil; toplum düzeni ve çocukların korunması ekseninde ele alınır.

TCK m. 226, müstehcen içeriklerin türüne ve fiilin ağırlığına göre farklı ceza aralıkları öngörerek kapsamlı bir düzenleme getirir. Bu nedenle hangi davranışların suç sayıldığını ve hangi hallerde daha ağır cezaların uygulanacağını doğru yorumlamak büyük önem taşır.

Müstehcenlik Suçunun Unsurları

Müstehcenlik suçu, TCK 226 kapsamında belirli fiillerin gerçekleştirilmesiyle oluşur. Suçun varlığından söz edebilmek için öncelikle içeriğin müstehcen nitelikte olması, ardından bu içeriğin kanunda sayılan şekillerde dolaşıma sokulması veya alenileştirilmesi gerekir. Suçun unsurları genel olarak failin gerçekleştirdiği eyleme göre değerlendirilir ve aşağıda alt başlıklar halinde açıklanmıştır.

Müstehcen Ürünlerin Alenileştirilmesi

Müstehcen bir içeriğin “alenileştirilmesi”, o içeriğin kamuya açık hale getirilmesi, yani toplumun herhangi bir kesiminin erişimine sunulması anlamına gelir. Bu durum yalnızca fiziksel ortamlarla sınırlı değildir; internet ortamında paylaşım, vitrine yerleştirme, açık alanda sergileme gibi davranışlar da alenileştirme kapsamında değerlendirilir.
Alenileştirme, özellikle çocukların maruz kalma ihtimalini artırdığı için kanunda ayrıca düzenlenmiştir.

Müstehcen Ürünleri Satma, Kiraya Verme

Müstehcen nitelikteki ürünlerin satılması, kiraya verilmesi, dağıtılması veya ticari bir amaçla çoğaltılması TCK 226’nın doğrudan yasakladığı fiiller arasındadır. Bu eylemler, içeriğin para karşılığında yeni kişilere ulaştırılması nedeniyle topluma yayılma riskini artırır.
Bu kapsamda DVD, kitap, dergi gibi fiziki materyallerin satılması kadar, dijital içeriklerin ücret karşılığı paylaşılması da suça konu olabilir.

Müstehcen Ürünlerin Reklamını Yapma

Bir müstehcen içeriğin reklamının yapılması, yani o içeriğin tanıtılması veya satışının teşvik edilmesi de suç kapsamındadır. Reklam; sosyal medya duyuruları, afişler, internet reklamları veya başka her türlü tanıtım faaliyetini içerebilir.
Kanun, müstehcen içeriğe dair reklamı tek başına cezalandırılabilir kabul eder. Çünkü reklam, içeriğin geniş kitlelere yayılmasını kolaylaştırır.

Basın Yoluyla Müstehcenlik Suçu

Gazete, televizyon, radyo, internet haber siteleri gibi basın ve yayın organları aracılığıyla müstehcen içeriklerin yayımlanması, suça daha ağır yorumlanan bir nitelik kazandırır. Basın yoluyla işlenen fiillerde içerik çok geniş bir kitleye hızla ulaşabileceğinden, suçun ağırlığı artar.

Bu kapsamda habercilik amacıyla dahi olsa müstehcen görüntü veya videoların doğrudan yayımlanması, çocukların veya toplumun bir kesiminin zarar görmesine neden olabileceği için hukuken sakıncalı kabul edilir.

Müstehcenlik Suçunun Teşebbüs, İştirak ve İçtima Halleri

Teşebbüs:
Müstehcen içerik üretmek, paylaşmak veya satmak amacıyla harekete geçilmiş ancak fiil tamamlanmamışsa —örneğin içerikler yüklenirken engellenmiş veya satılmak istenen ürünlere el konulmuşsa— müstehcenlik suçuna teşebbüs hükümleri uygulanabilir.

İştirak:
Suç birden fazla kişi tarafından birlikte işlenebilir. Örneğin bir kişinin içeriği üretip, başka bir kişinin bu içeriği paylaşması veya satışa sunması durumunda, her fail kendi katkısı oranında sorumludur. Azmettirme ve yardım etme halleri de bu kapsamda değerlendirilir.

İçtima:
Aynı eylem birden fazla suç oluşturuyorsa veya farklı kişilere karşı ayrı ayrı işleniyorsa içtima hükümleri gündeme gelir. Örneğin müstehcen içerik hem alenileştirilmiş hem de çocuklara gösterilmişse, daha ağır ceza gerektiren fiil esas alınabilir. Bazı durumlarda ise birden fazla maddeden ayrı ayrı ceza uygulanması mümkündür.

Bu açıklamalar ışığında müstehcenlik suçunun yapısı ve işleniş şekilleri oldukça geniş bir çerçeveye sahiptir; bu nedenle her somut olay kendi şartları içinde değerlendirilmeyi gerektirir.

İnternette veya Sosyal Medyada Müstehcenlik Suçu

Günümüzde müstehcen içeriklerin en hızlı yayıldığı alan internet ve sosyal medya platformlarıdır. Özellikle +18 görüntü şeklindeki içeriklerin kontrolsüz bir biçimde dolaşıma girmesi, TCK 226 kapsamında suç oluşturabilir. Bu tür içeriklerin paylaşılması, gönderilmesi, yayınlanması veya başkalarının erişimine sunulması, eylemin niteliğine göre sosyal medya müstehcenlik suçu kapsamına girer.

İnternet üzerinden işlenen müstehcenlik suçunda en önemli kriter, içeriğin kamusal alana açık şekilde sunulması veya çocukların kolayca erişebileceği bir ortamda yayımlanmasıdır. Örneğin:

  • Bir sosyal medya hesabında müstehcen bir videonun paylaşılması,
  • +18 görüntü içeren içeriklerin açık bir Telegram, WhatsApp veya Discord grubunda dolaşıma sokulması,
  • Ücretli veya ücretsiz bir platformda müstehcen içeriklerin satılması veya pazarlanması,
  • YouTube, TikTok, Instagram gibi platformlarda müstehcen unsurlar içeren yayınların yapılması,

müstehcenlik suçunun internet ortamında işlenmesi anlamına gelebilir.

Bu noktada önemli bir ayrım yapılmalıdır: Yetişkin bireylerin kendi rızalarıyla, kapalı ve özel gruplarda içerik paylaşmaları her zaman otomatik olarak müstehcenlik suçunu oluşturmaz. Ancak içerik aleniyet kazanır, topluma ulaşır veya çocuklara yönelirse hukuki sorumluluk doğar.

Sosyal medya ve internet ortamında yapılan paylaşımlar, kolayca ekran görüntüsü alınabildiği ve hızla yayılabildiği için bu alandaki müstehcenlik suçları çoğu zaman daha karmaşık bir yargılama süreci gerektirir. Bu nedenle dijital ortamda içerik paylaşan herkesin, hangi sınırların suç teşkil ettiğini bilmesinde büyük fayda vardır.

✍️ Uygulamada bazı dosyalarda müstehcen içeriklerin paylaşılması, TCK 107’de düzenlenen şantaj suçu ile birlikte işlenebilmektedir. Fail, mağdura ait müstehcen görüntüleri yaymakla tehdit ederek çıkar sağlamak isteyebilir. Bu durumda hem müstehcenlik hem de şantaj suçundan ayrı ayrı cezalandırma gündeme gelir.

✍️ Müstehcen içeriklerin yayılmasıyla birlikte mağdura yönelik ‘Bu görüntüleri paylaşırım’ şeklinde ifadeler kullanılması halinde TCK 106’daki tehdit suçu da gündeme gelebilir. Böyle durumlarda soruşturma, birden fazla suç kapsamında genişletilir.

Yargılama Süreci: Soruşturma ve Kovuşturma

Müstehcenlik suçu TCK 226 kapsamında düzenlenen bir suç olduğundan, yargılama süreci diğer ceza soruşturmalarına benzer şekilde iki aşamada yürütülür: Soruşturma ve kovuşturma. Bu süreçte şikâyet, ihbar, delillerin toplanması, ifade aşamaları ve sonrasında mahkeme yargılaması devreye girer. Müstehcenlik suçunun özellikle dijital ortamda çok farklı şekillerde işlenebilmesi nedeniyle, dosyalar çoğu zaman teknik incelemeler ve dijital delillere dayanır.

Soruşturma Aşaması

Şikâyet ve İhbar

Müstehcenlik suçu şikâyete tabi değildir; yani savcılık, bir kişinin başvurusu olmasa bile ihbar, sosyal medya bildirimi ya da kolluğun tespiti üzerine re’sen soruşturma başlatabilir.
Ancak uygulamada şikâyetler genellikle şu şekillerde ortaya çıkar:

  • Sosyal medya kullanıcılarının paylaşımı bildirmesi,
  • Ailelerin çocuklara yönelik içeriklere dair şikâyeti,
  • Kolluğun veya savcılığın resen tespitleri,
  • İnternet ortamında yapılan ihbarlar.

İhbar sonrası savcılık, içeriğin müstehcen olup olmadığını değerlendirmek için çoğu zaman bilirkişi incelemesi talep eder.

Gözaltı ve Delillerin Toplanması

Delillerin karartılması veya şüphelinin kaçma ihtimali görülürse gözaltı işlemi uygulanabilir; ancak müstehcenlik suçlarında gözaltı çoğunlukla dijital delillere el koyma amacıyla gerçekleştirilir.
Bu deliller arasında:

  • Telefon, bilgisayar, tablet gibi dijital cihazlar,
  • Sosyal medya hesapları üzerinde yapılan paylaşımlar,
  • Mesajlaşma uygulamalarındaki görüntüler veya dosyalar,
  • Sunucu kayıtları veya IP tespitleri

yer alabilir. Dijital deliller genellikle uzman bilirkişiler tarafından incelenir.

İfade ve Savcılık Sorgusu

Şüpheli, kollukta veya savcılıkta ifade verirken eylemin niteliği, içeriğin kimler tarafından paylaşıldığı, alenileşme durumu gibi sorular yöneltilir. Eğer içerik internet ortamındaysa, paylaşımın yapıldığı hesap, erişim şekli ve kimlere gösterildiği özellikle araştırılır.

Uzlaşma

TCK 226 kapsamında düzenlenen müstehcenlik suçu uzlaşma kapsamında değildir. Bu nedenle tarafların anlaşmasıyla dosyanın kapanması mümkün değildir. Soruşturma tamamlanır ve suç şüphesi yeterliyse savcılık iddianame düzenler.

Adli Kontrol ve Tutuklama

Bu suçta tutuklama kararı ancak kuvvetli suç şüphesi, delilleri karartma riski veya kaçma ihtimali bulunması halinde verilebilir. Uygulamada tutuklama yerine daha çok:

  • Yurtdışı çıkış yasağı,
  • Belirli yerlere başvurma yükümlülüğü,
  • Dijital cihazlara erişimin kısıtlanması,
    gibi adli kontrol tedbirleri uygulanır.

Kovuşturma: Mahkeme Aşaması

Soruşturma tamamlandıktan sonra iddianamenin kabulüyle dosya ağır ceza mahkemesinde görülmeye başlanır. Bu aşamada:

  • Deliller değerlendirilir,
  • Bilirkişi raporları incelenir,
  • Şüpheli artık “sanık” sıfatıyla savunmasını yapar,
  • Tanıklar veya mağdurlar dinlenir.

Mahkeme, fiilin kanundaki karşılığını, nitelikli hallerin bulunup bulunmadığını, içeriğin gerçekten müstehcen olup olmadığını değerlendirerek hüküm kurar.

Müstehcenlik Suçu Cezası

TCK 226, müstehcenlik suçu ve cezası konusunda oldukça ayrıntılı bir düzenleme getirir. Suçun cezası, içeriğin niteliğine ve failin gerçekleştirdiği eyleme göre değişir. Temel hâlde müstehcenlik cezası, müstehcen görüntü, yazı veya materyallerin üretilmesi, satılması, dağıtılması, kiraya verilmesi, yayımlanması veya alenileştirilmesi hâlinde uygulanır. Bu tür eylemler için kanunda öngörülen yaptırım 6 aydan 3 yıla kadar hapis cezası ve adli para cezasıdır. Uygulamada mahkemeler hem hapis hem para cezasını birlikte verebilmektedir.

Dijital ortamda yapılan paylaşımlar, fiziksel ortamda yapılan eylemlerle aynı hukuki değerde değerlendirilir. Örneğin sosyal medyada müstehcen içerik yayımlamak ile bir dergide benzer içeriği alenileştirmek aynı madde kapsamında değerlendirilebilir. Bu kapsam, müstehcenlik suçu cezası uygulamasının oldukça geniş bir alana yayılmasına neden olur.

Müstehcen içeriğin çocuklara gösterilmesi, onların erişimine sunulması veya çocukların kullanıldığı üretim faaliyetleri ise çok daha ağır yaptırımlara tabidir. Bu tür fiillerde yalnızca hapis cezası uygulanır ve alt sınırlar oldukça yükselir.

Ayrıca bazı durumlarda mahkeme, hapis cezasının miktarına göre HAGB (hükmün açıklanmasının geri bırakılması), cezanın ertelenmesi veya müstehcenlik suçu para cezası uygulanması gibi seçeneklere de başvurabilir. Ancak bu tamamen fiilin niteliğine, sanığın sabıkasına ve dosyanın bütününe göre değerlendirilir.

Adli Para Cezası, Cezanın Ertelenmesi ve HAGB

Mahkeme, işlenen müstehcenlik suçunun ağırlığına ve failin kişisel durumuna göre hapis cezasını adli para cezasına çevirebilir. Bu durum özellikle küçük çaplı ve ilk defa işlenen suçlarda sık görülür.

Buna ek olarak, hakim hapis cezasının ertelenmesine karar verebilir; bu durumda fail belirli şartlara uymak koşuluyla cezanın uygulanmasını erteler. Ayrıca, hükmün açıklanmasının geri bırakılması (HAGB)uygulaması da mümkündür. HAGB kapsamında mahkeme, failin belirli bir denetim süresi boyunca kanuna uygun davranmasını şart koşar ve bu süre sonunda herhangi bir ihlal yoksa ceza açıklanmamış sayılır.

Bu uygulamalar, para cezası veya erteleme gibi seçeneklerle birlikte, suçun niteliğine, failin sabıkasına ve olayın toplumsal etkisine göre mahkeme tarafından değerlendirilir.

Müstehcenlik Suçu ve Erişimin Engellenmesi

Müstehcen içeriklerin internet üzerinden yayımlanması hâlinde, sadece cezai yaptırımlar değil, idari nitelikte koruyucu tedbirler de gündeme gelir. 5651 sayılı Kanun uyarınca çocukların cinsel istismarı veya müstehcen görüntüler içeren internet içeriklerine ilişkin olarak erişimin engellenmesi kararı verilebilir. Bu tedbir, soruşturma aşamasında savcı tarafından, kovuşturma aşamasında ise mahkeme tarafından uygulanabilir.

Erişim engeli, cezanın bir parçası değildir; toplumun ve özellikle çocukların korunması amacıyla alınan önleyici bir tedbirdir. Ancak çoğu zaman müstehcenlik soruşturmalarında dijital içerikler kaldırılıncaya kadar bu tedbir uygulanır.

Müstehcenlik Suçu: Cezayı Artıran Nitelikli Haller

TCK 226 bazı fiillerin daha ağır cezalandırılmasını öngörür. Nitelikli hâller şunlardır:

  • Çocukların kullanıldığı içerikler: En az 5 yıldan başlayan hapis cezaları uygulanır.
  • Çocukların erişimine sunulması: +18 içeriklerin çocuklara gösterilmesi durumunda ağırlaştırılmış ceza öngörülür.
  • Basın ve internet yoluyla geniş kitlelere yayılması: İçerik çok kişiye ulaştığında ceza artırılır.
  • Örgütlü veya ticari amaçlı işlenmesi: Sistematik olarak yapılan paylaşımlar daha ağır yaptırımla cezalandırılır.

Müstehcenliğin Yasal Sayıldığı İstisnai Haller (TCK 226/7)

TCK 226/7’ye göre, bazı müstehcen içerikler suç oluşturmaz: bilimsel, sanatsal, edebi, tıbbi amaçlı içerikler bu kapsamdadır.

Örneğin anatomi eğitiminde kullanılan görseller veya sanat tarihi çalışmaları istisna kapsamındadır. Burada dikkate alınan husus, içeriğin amacı, kullanım alanı ve uzman kişiler tarafından erişilebilir olmasıdır. İçerik bu çerçeveden çıkarak alenileşirse artık istisna uygulanmaz.

Çocuğa Karşı İşlenen Müstehcenlik Suçu ve Cezası

Müstehcenlik Suçu Çocuk: Çocuğa Karşı İşlenen Müstehcenlik Suçu ve Cezası

TCK 226, müstehcenlik suçunu genel hatlarıyla düzenlerken, çocuklara yönelik işlenen müstehcenlik suçlarını özel olarak daha ağır yaptırımlarla ele alır. Bu suç, çocuğun cinsel gelişimini olumsuz etkileyebilecek şekilde +18 içeriklerin çocuklara gösterilmesi, sunulması, paylaşılması veya erişimlerinin sağlanmasıyla ilgilidir.

Müstehcenlik suçu çocuk kapsamında değerlendirilen fiillerde, failin eylemi yalnızca alenileştirme veya paylaşma ile sınırlı kalmaz; çocuğun içerikle temas etmesi veya erişiminin sağlanması cezanın artırılmasına yol açar. TCK m. 226 uyarınca, çocuklara yönelik müstehcenlik suçlarında hapis cezasının alt sınırı yükselir ve mahkemeler çoğunlukla adli para cezası veya cezanın ertelenmesi gibi hafifletici uygulamalardan kaçınır.

Bu nedenle, çocuklara karşı müstehcen içerik sunmak, toplum açısından çok ciddi bir suç olarak değerlendirilir ve yargılamada da ağır ceza hükümleri uygulanır.

Müstehcenlik Suçu ile Çocuğun Cinsel İstismarı Suçu Arasındaki Fark

Müstehcenlik suçu ve çocuğun cinsel istismarı suçu arasındaki farklar şu şekilde özetlenebilir:

  • Konu ve amaç: Müstehcenlik suçu, genel olarak toplumun ahlakını korumayı hedeflerken; çocuğun cinsel istismarı suçu, çocuğun beden ve ruh bütünlüğünü doğrudan korumayı amaçlar.
  • Fiil tipi: Müstehcenlik suçunda, çocuklara +18 içerik gösterilmesi veya erişim sağlanması söz konusudur; çocuğun cinsel istismarı suçunda ise çocuk doğrudan cinsel davranışa maruz kalır veya cinsel nitelikli eyleme taraf olur.
  • Cezalar: Çocuğun cinsel istismarı cezası, TCK 103 ve ilgili maddeler uyarınca genellikle daha ağır hapis cezaları içerir. Müstehcenlik suçunda ceza, alenileştirme veya erişim sağlama bağlamında uygulanır ve nitelikli hâllerde artırılır.
  • Delil ve soruşturma: Çocuğa yönelik müstehcenlik suçlarında delil çoğunlukla içerik veya dijital kayıt olurken; çocuğun cinsel istismarı suçunda fiziksel deliller, tanık ifadeleri ve uzman raporları ön plandadır.

Kısaca özetlemek gerekirse, her iki suç da çocukların korunmasını hedefler ancak müstehcenlik suçu içeriğin sunumu ve paylaşımı üzerinden, çocuğun cinsel istismarı suçu ise çocuğa yönelik doğrudan cinsel eylem üzerinden tanımlanır. Bu nedenle ceza ve yargılama süreçleri de farklılık gösterir.

✍️ Müstehcenlik suçu çoğu zaman TCK 105 kapsamında düzenlenen cinsel taciz suçu ile karıştırılmaktadır. Ancak cinsel taciz suçunda, failin mağdura yönelik cinsel amaçlı davranışı söz konusuyken; müstehcenlik suçunda içerik paylaşımı veya alenileştirme ön plandadır.

Müstehcenlik Suçu Etkin Pişmanlık

Müstehcenlik suçunda failin etkin pişmanlık göstermesi hâli, cezanın azaltılmasına veya suçun bazı durumlarda ortadan kalkmasına yol açabilir. Etkin pişmanlık, failin suçun sonuçlarını ortadan kaldıracak şekilde davranması olarak tanımlanır. Örneğin:

  • Müstehcen içeriklerin yayılmasını durdurmak,
  • Çocuklara erişimi engellemek,
  • İçeriği geri çekmek veya imha etmek,
  • Dijital platformlardan veya basılı materyallerden müstehcen ürünleri kaldırmak.

Bu fiiller, suçun meydana gelmesini önleyici veya sonuçlarını azaltıcı nitelikte olmalıdır.

Türk Ceza Kanunu’nda genel olarak etkin pişmanlık hükümleri, suçun işlenmesinden sonra failin suçu kendi iradesiyle durdurması veya zararları ortadan kaldırması hâlinde uygulanır. Müstehcenlik suçunda da bu prensip geçerlidir: Failin etkin pişmanlık göstermesi hâlinde hapis cezası veya adli para cezası miktarında indirim söz konusu olabilir.

Ancak etkin pişmanlık, sadece fiilin tamamen ortadan kaldırılması veya zararların giderilmesi durumunda kabul edilir; kısmi müdahaleler veya suçun yayılmasını tamamen durdurmayan girişimler etkin pişmanlık olarak değerlendirilmez.

Müstehcenlik Suçu Zamanaşımı

Müstehcenlik suçlarında zamanaşımı süresi, uygulanacak cezanın üst sınırına göre belirlenir. Kanuna göre:

  • İşlenen fiil için öngörülen azami hapis cezası 1 yıl veya daha az ise zamanaşımı süresi 5 yıl,
  • Azami hapis cezası 1 yıldan fazla ve 2 yıl veya 4 yıla kadar ise zamanaşımı süresi 8 yıl,
  • Azami hapis cezası 5 yıldan fazla ise zamanaşımı süresi 15 yıl olarak uygulanır.

Zamanaşımı süresi, suçun işlendiği tarihten itibaren işlemeye başlar. Ancak bazı durumlarda, failin yurt dışında bulunması veya suçun tespitinin gecikmesi gibi sebeplerle süre durabilir. Bu durumlar, zamanaşımının kesilmesi veya durması olarak adlandırılır ve ceza takibinin yeniden başlatılmasına olanak tanır.

Müstehcenlik suçu zamanaşımı süresi, hem soruşturma hem de kovuşturma aşamalarında önemlidir; çünkü sürenin dolması halinde mahkemeler artık fail hakkında ceza hükmü kuramaz. Bu nedenle, suçun işlendiği tarih ve yargılama süreci dikkatle takip edilmelidir.

Yetkili ve Görevli Mahkeme

Müstehcenlik suçunda yetkili ve görevli mahkeme, failin eyleminin niteliğine ve işleniş şekline göre belirlenir.

  • Müstehcenlik suçlarının çoğu asliye ceza mahkemesinin görev alanına girer. Eğer suçun niteliği, cezanın üst sınırı veya nitelikli hâller hapis cezasını 5 yıl ve üzerine çıkarıyorsa, ağır ceza mahkemesi görevli olur.
  • Suç çocuğa karşı işlenmişse veya internet, basın yoluyla yayılmışsa, dosya genellikle ağır ceza mahkemesine sevk edilir.
  • Yer bakımından yetki, suçun işlendiği yer mahkemesi esas alınarak belirlenir. İnternet ortamında işlenen suçlarda, failin ikamet ettiği yer veya içeriğin erişime sunulduğu yer mahkemesi yetkili kabul edilir.

Özetlemek gerekirse: Müstehcenlik suçlarında asliye ceza mahkemesi genel görevli, nitelikli hâllerde veya çocuklara yönelik işlenen suçlarda ise ağır ceza mahkemesi görevli olur. Yer yetkisi ise fiilin işlendiği veya suçun etkisinin ortaya çıktığı yer mahkemesi esas alınarak tayin edilir.

Müstehcenlik Suçunda Avukat Desteği: TCK 226 ve Ceza Avukatı

Müstehcenlik Suçunda Avukat Desteği

Müstehcenlik suçu davalarında, süreç genellikle teknik ve hassas bir yapıya sahiptir. İçeriklerin niteliği, dijital delillerin toplanması ve suçun oluşup oluşmadığının tespiti gibi konular, hukuki bilgi ve deneyim gerektirir. Bu nedenle uzman bir ceza avukatından destek almak, failin haklarını koruması ve sürecin doğru yürütülmesi açısından büyük önem taşır.

Bir avukat, soruşturma aşamasında şunları yapabilir:

  • Delillerin toplanması ve incelenmesi sırasında failin haklarını korumak,
  • İfade ve savunma sürecinde yönlendirme yapmak,
  • Tutuklama veya adli kontrol tedbirlerine karşı hukuki yolları değerlendirmek,
  • Mahkeme sürecinde savunmayı hazırlamak ve olası hafifletici unsurları sunmak.

Kovuşturma aşamasında ise avukat, müstehcenlik suçu beraat kararları gibi emsal kararları inceleyerek, dosyadaki benzerlikleri savunma stratejisine dahil edebilir. Bu sayede mahkeme, benzer dosyalarda verilen kararları dikkate alarak sanığın lehine bir değerlendirme yapabilir.

Özetle, müstehcenlik suçlarında profesyonel hukuki destek almak, hem sürecin karmaşıklığını yönetmek hem de failin haklarını en iyi şekilde savunmak için kritik bir rol oynar. Avukatın yönlendirmesi, özellikle dijital delillerin ve içeriklerin incelendiği günümüz davalarında sürecin seyrini doğrudan etkileyebilir.

Sık Sorulan Sorular ve Cevapları

⚖️ Müstehcenlik suçu şikayete tabi mi?

✍️ Hayır, müstehcenlik suçu şikâyete tabi olmayan suçlardandır. Savcılık; ihbar, kolluk tespiti veya re’sen öğrenme durumunda soruşturmayı başlatabilir.

⚖️ Cinsel içerikli video paylaşmak müstehcenlik suçu mudur?

✍️ Evet, eğer paylaşılan içerik müstehcen nitelikte ise ve alenileştirilmişse veya çocukların erişebileceği şekilde sunulmuşsa, TCK 226 kapsamında müstehcenlik suçu oluşur.

⚖️ +18 sitelere girmenin cezası var mı?

✍️ Yetişkinlerin kendi rızasıyla +18 içeriklere erişmesi tek başına suç oluşturmaz. Ancak içerik çocuklara gösteriliyor veya erişim sağlanıyorsa, bu durum müstehcenlik suçu kapsamında değerlendirilir.

⚖️ Müstehcenlik suçu cinsel suç mudur?

✍️ Müstehcenlik suçu temel olarak toplum ahlakını korumayı amaçlayan bir suçtur. Her ne kadar cinsel içerik ile ilgili olsa da, çocuğa karşı işlenen hâlleri ve nitelikli durumları dışında doğrudan cinsel suç kategorisine girmez.

⚖️ Arabada sevişmenin cezası var mı?

✍️ Arabada özel bir alanda, rızaya dayalı olarak yapılan cinsel ilişki genellikle müstehcenlik suçu kapsamında değerlendirilmez. Ancak bu eylem kamusal alanda veya üçüncü kişilerin gözlemleyebileceği şekilde gerçekleşirse, müstehcenlik suçu oluşabilir.

⚖️ Müstehcenlik suçu yatarı var mıdır?

✍️ Evet, müstehcenlik suçunun nitelikli hâllerinde ve özellikle çocuğa karşı işlenen müstehcenlik suçlarında hapis cezası uygulanabilir. Ancak çoğu sıradan müstehcenlik suçunda, ceza adli para cezasına çevrilebilir veya ertelenebilir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir