İnternet Ortamında Sahte/Taklit/İmitasyon/Çakma/Lisanssız Ürün Satmak Suç Mudur?; Yukarıda sayılan fiilerin bir iş yerinde/dükkanda/mağazada gerçekleşmesi gibi kişinin internet ortamında da bu fiileri gerçekleştirmesi 6769 sayılı SMK gereği suç teşkil etmektedir. Taklit ürünlerin, sosyal medya üzerinden veya da diğer online alışveriş sitelerinden satılması durumunda, marka sahipleri ilgili Cumhuriyet Başsavcılığına başvuruda bulunarak şikayet hakkını kullanabilmektedirler. Bu durumda Savcılık, kolluk aracılığı ile açık kaynak araştırması yaparak ihlalin kimin tarafından yapıldığını tespit etmektedir. Tespit edilen kişi veya kişiler hakkında soruşturma işlemi yapılmaktadır.
İŞYERİNDE SATILAN TAKLİT MARKALI ÜRÜNLER İÇİN MARKA SAHİBİ NE YAPABİLİR?
Tescilli marka sahipleri, tescilli olan markalarının taklitlerinin satıldığını, satışa arz edildiğini veya yukarıda sayılan diğer fillerden birini tespit etmesi durumunda, yetkili olan Cumhuriyet Başsavcılığı’na şikayette bulunarak, mevcut olan taklit markalı ürünlerin arama ve el koyma işlemi ile toplatılmasını isteyebilmektedir. Ancak şikayette bulunmasından önce marka sahibi, makul şüphenin varlığını desteklemek için ilgili işyerinden alışveriş yaparak taklit ürün satın almalıdır. Alınan ürün karşılığında ise, fiş veya fatura alması gerekmektedir. Akabinde ise marka bilirkişisinde satılan ürünün taklit olduğuna dair ön bilirkişi raporu almalıdır. Şikayet dilekçesinin ekine toplamış olduğu deliller ile birlikte son olarak marka tescil belgesi suretlerini koyarak ilgili Savcılığa şikayette bulunabilecektir.
İŞYERİMDE TAKLİT MARKALI ÜRÜN TESPİT EDİLDİ, NE YAPMALIYIM?
Öncelikle, işyeri sahipleri veya online mağaza sahipleri alınan arama ve el koyma kararının usulüne uygun olup olmadığına bakması gerekmektedir. Bununla birlikte, yapılacak olan arama ve el koyma işleminin sonucunda kolluk kuvvetleri tarafından tutulacak olan tutanağın arama ve el koyma yönetmeliğine uygun olması gerekmektedir. Tüm bunlarla birlikte taklit markalı ürünlerin satışının tespit edilmesi akabinde yapılan arama ve el koyma işleminde birçok önemli nokta bulunmaktadır.
Bununla birlikte yapılan şikayet dosyasında yer alan delillerin de hukuka uygun olması gerekmektedir. Dikkat edilecek hususlarda başlıca; dosyaya sunulan fiş/fatura içeriği, arama ve el koyma işlemi yapılan adresin doğruluğu, marka sahibinin tescil süresi, noter tespiti, el konulan ürün sayısı, taklit markalı ürünlerin satışa arz olup olmadığı durumunun arama ve el koyma tutanağında belirtilmesi, işyerindeki bulunduğu yer gibi. Bu hususta işlem gören tüm ilgili kişilerin hak kaybına uğramaması adına mutlaka hukuki olarak yardım alması gerekmektedir. Uzman kadromuz ile hizmet vermekteyiz.
MARKA NEDİR ?
Marka kavramı, 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunun’un 4. Maddesinde açıklanmıştır. Kanun maddesine göre; “Marka, bir teşebbüsün mallarının veya hizmetlerinin diğer teşebbüslerin mallarından veya hizmetlerinden ayırt edilmesini sağlaması ve marka sahibine sağlanan korumanın konusunun açık ve kesin olarak anlaşılmasını sağlayabilecek şekilde sicilde gösterilebilir olması şartıyla kişi adları dâhil sözcükler, şekiller, renkler, harfler, sayılar, sesler ve malların veya ambalajlarının biçimi olmak üzere her tür işaretten oluşabilir.” şeklindedir.
MARKA HAKKINA TECAVÜZ NEDİR?
Marka hakkına tecavüz suçu, gerçek veya tüzel kişi adına tescilli olan bir markanın bir başka kişi tarafından yetkisi veya hakkı olmaksızın kullanılması sonucunda oluşmaktadır.
MARKA HAKKINA TECAVÜZ SAYILAN FİİLER NELERDİR?
6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunun da marka hakkına tecavüz olan fiiller belirtilmiştir. Buna göre;
- Markayı, Sınai Mülkiyet Kanunu’n 7. Maddesinde belirtilen biçimlerde kullanmak.
- Marka sahibinin izni olmaksızın, markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markayı taklit etmek.
- Markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markanın taklit edildiğini bildiği veya bilmesi gerektiği halde tecavüz yoluyla kullanılan markayı taşıyan ürünleri satmak.
- Tecavüz yoluyla kullanılan markayı taşıyan ürünleri dağıtmak, başka bir şekilde ticaret alanına çıkarmak, ithal etmek, ihraç etmek veya ticari amaçla elde bulundurmak.
- Tecavüz yoluyla kullanılan markayı taşıyan ürünlere dair sözleşme yapmak için öneride bulunmak.
- Marka sahibi tarafından lisans yoluyla verilmiş hakları izinsiz genişletmek veya bu hakları üçüncü kişilere devretmek.
MARKA HAKKINA TECAVÜZ SUÇUNUN CEZASI NEDİR?
Marka hakkına tecavüz suçunun cezası, 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanun’un 30. maddesinde şu şekilde sayılmıştır:
“Başkasına ait marka hakkına iktibas veya iltibas suretiyle tecavüz ederek mal üreten veya hizmet sunan, satışa arz eden veya satan, ithal ya da ihraç eden, ticari amaçla satın alan, bulunduran, nakleden veya depolayan kişi bir yıldan üç yıla kadar hapis ve yirmi bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır.
Marka koruması olduğunu belirten işareti mal veya ambalaj üzerinden yetkisi olmadan kaldıran kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır.
Yetkisi olmadığı hâlde başkasına ait marka hakkı üzerinde devretmek, lisans veya rehin vermek suretiyle tasarrufta bulunan kişi iki yıldan dört yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır.”
İlginizi Çekebilir; Marka Patent Avukatı
MARKA HAKKINA TECAVÜZ SUÇUN TARAFLARI KİMLERDİR?
Marka hakkına tecavüz suçu, herkes tarafından işlenebilen bir suçtur. Suçun, tüzel kişiler tarafından işlenmesi mümkün değildir. Ancak taklit markalı ürün bir şirket ile satışa arz durumu olursa; bu durumda şirket yetkilisi veya satıştan sorumlu olan kişi/kişiler cezalandırılacaktır. Tüzel kişiler için ise, güvenlik tedbiri yaptırımına başvurulabilir. Güvenlik tedbirleri kapsamında tüzel kişinin izninin iptali veya müsadere kararı verilebilir.
Mağdur, müşteki, şikayetçi veya suçtan zarar gören kişi ise marka hakkı sahibi olan gerçek veya tüzel kişidir. Bu nedenle de, şikayet hakkı marka sahibi olan gerçek veya tüzel kişiye aittir.
MARKA HAKKINA TECAVÜZ SUÇUNUN UNSURLARI NELERDİR?
Marka hakkına tecavüz suçunun maddi unsurları kısaca;
Türkiye’de tescilli olan bir markayı; üretmek, hizmete sunmak, ihraç etmek, ithal etmek, ticari amaç ile satmak, satışa sunmak, nakletmek, depolamak, iktibas, iltibas.
Marka hakkına tecavüz suçunun manevi unsuru ise; kasttır. Fail, yukarıda sayılan fiilleri bilerek ve isteyerek gerçekleştirmesi gerekmektedir. Zira taksirli davranışlara yönelik olarak ceza sorumluluğu öngörülmemiştir.
MARKA HAKKINA TECAVÜZ SUÇUNDA ETKİN PİŞMANLIK
Etkin pişmanlık, bir suçun işlenmesinden sonra failin pişmanlık göstermesi durumunda cezasının azaltılması veya tamamen ortadan kaldırılması halidir. Her suça uygulanabilen bir kurum olmamakla birlikte marka hakkına tecavüz suçunda uygulanması mümkündür.
6769 sayılı SMK m.30/7’ye göre:
- Fail tarafından başkasının hak sahibi olduğu marka taklit edilerek üretilmiş malın satışa arz edilmesi veya satılması,
- Satışa arz eden veya satan kişinin bu malı nereden temin ettiğini bildirmesi,
- Satışa arz edilen veya satılan malın nereden temin ettiğini bildirerek; üretenleri ortaya çıkarması ve üretilmiş mallara el konulmasını sağlaması.
Kanun maddesinde sayılan tüm durumların birlikte gerçekleşmesi durumunda fail hakkında etkin pişmanlık sonucunda CEZAYA HÜKMOLUNMAZ.
MARKA HAKKINA TECAVÜZ SUÇUNDA ŞİKAYET HAKKI VE UZLAŞMA
Marka hakkına tecavüz suçunun soruşturulması ve kovuşturulması şikayete tabidir. Bu sebeple failin ve fiilin öğrenilmesinden itibaren 6 ay içerisinde yetkili Cumhuriyet Başsavcılığı’na şikayette bulunulmalıdır. Kamu davası açıldıktan sonra şikayetten vazgeçme kamu davasının düşmesi sonucunu doğurmaktadır. Marka sahibi olan gerçek veya tüzel kişiler, şikayetçi olabilir. Şikayet hakkı şahsa sıkı sıkıya bağlı bir hak olması nedeniyle bu hakkın başkası tarafından kullanılması mümkün değildir. Ancak marka sahibi, şikayette bulunma yetkisini veren vekaletname bulunmak şartıyla, avukat aracılığı ile şikayette bulunabilmektedir.
Ceza Muhakemesi Kanunu madde 253/1’de, soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlı suçlarda şüpheli ile mağdur veya suçtan zarar gören gerçek veya tüzel kişisinin uzlaştırılması girişiminde bulunulacağı düzenlenmiştir. Marka hakkına tecavüz suçu da şikâyete tabi bir suç olduğundan uzlaştırmaya tabidir.
MARKA HAKKINA TECAVÜZ SUÇUNDA GÖREVLİ VE YETKİLİ MAHKEME
Marka hakkına tecavüze suçunda ceza davalarında görevli mahkeme Fikri ve Sınai Haklar Ceza Mahkemeleridir. Bu mahkemelerin bulunmadığı yerlerde ise Asliye Ceza Mahkemeleri görevlidir.
Yetkili mahkeme ise, SMK’da açık bir düzenlenme olmaması nedeniyle, CMK’daki genel ve özel yetki kuralları dikkate alınmaktadır.