Makaleler

Fiyatları Etkileme Suçu (TCK m.237)

fiyatları etkileme suçu

Fiyatları Etkileme Suçu; Serbest piyasa ekonomisi kurallarının geçerli olduğu zeminlerde arz ve talep dengesinin korunması büyük önem taşır. Bu dengenin çeşitli sebeplerle ve yöntemlerle sarsılması veya bozulması söz konusu olabilmektedir. Dengenin bozulması ise bu ekonomik olumsuzluğun insanların yaşamına sirayet etmesi bir yana en iyi mal ve hizmetlerin en iyi ekonomik araçlarla edinimini zorlaştırmaktadır.

Fiyatları Etkileme Suçu (TCK m.237)

Devletin ise bu noktada piyasayı regüle etmesi için bazı enstrümanlara ihtiyacı bulunmaktadır. Bu enstrümanlardan birisi de her ne kadar ceza hukuku, son çare olma ilkesi gereği en son ele alması gereken enstrüman ise de bu olguyu kuşanmaması düşünülemez. İşte bu itibarla kanun koyucu, Türk Ceza Kanunu’nun üçüncü kısmı olan topluma karşı suçlar üst başlığında dokuzuncu bölüm ekonomi, sanayi ve ticarete ilişkin suçlar başlığı altında 237. Maddesi fiyatları etkileme suçu yan başlığında düzenleme getirmiştir. 

Fiyatları etkileme suçunun (TCK m.237) niteliği ve mahiyetinin irdelenmesiyle fark edilecektir ki, mezkur suç; maddenin birinci fıkrasında soyut tehlike suçu olarak düzenlendiği görülmektedir. Yani, suçun temel hali bakımından failin maddede geçen hareketi gerçekleşmesi sonucunda neticeden bağımsız olarak –olumlu veya olumsuz sonucu olmaksızın- suç işlenmiş kabul edilerek failin cezalandırılacağı öngörülmüştür. Maddenin ikinci fıkrası ise daha ağır cezalandırmayı sağlayacak bir nitelikli hal olarak düzenlenen suçun temel haline kıyasen neticenin doğması halinde –olumlu veya olumsuz sonucun doğması halinde- daha ağır bir cezalandırma fail için gerçekleşecektir. Üçüncü maddenin incelemesinde ise failin bir takım sıfatları haiz olmasıyla daha ağır cezalandırmanın gerçekleşeceği bir nitelikli hal düzenlemesi vazedilmiştir. 

Suçun Maddi Unsurları

A – Suçun Faili

Türk Ceza Kanunu m.237’de düzenlenen fiyatları etkileme suçu, özgü suç niteliği taşımamaktadır. Yani, suçun failinin taşıması gereken bir sıfat yahut unvan veya özellik olmaksızın herhangi bir gerçek kişi tarafından işlenmesinin mümkün olması demektir. Ancak ilgili maddenin 3. Maddesinde, ruhsatlı simsar veya borsa tellalı ise kişi daha fazla cezaya çarptırılacaktır. 

B – Suçun Fiili

Türk Ceza Kanunu m.237’de düzenlenen fiyatları etkileme suçu, seçimlik hareketli bir suç vasfı taşımaktadır. Şöyle ki, TCK m.237 uyarınca, “…yalan haber veya havadis yayan veya sair hileli yollara başvuran kimse…” hareketlerinde bulunulmasından bahsetmektedir. Bu hareketin esasını oluşturan kısım ise, “İşçi ücretlerinin veya besin veya malların değerlerinin artıp eksilmesi sonucunu doğurabilecek bir şekilde(…)” içeriğidir.

Öyleyse bir kişi, işçi ücretlerinin, besin veya malların değerlerinin değişkenlik göstereceği, yalan haber veya havadis yayma yollarına girişirse veya ‘sair hileli yollara başvuran’ ibaresiyle de serbest hareketli suç vasfına da sokup, kanun koyucu hareket bakımından bir kısıtlamayı da ortadan kaldırmıştır. Şu noktada kanuni düzenlemeden korunan hukuki değerlerin kapsamını belirlemek için kelimelerin tanımlamalarını yaparsak, haber ile havadis arasındaki farka temas etmek gerekecektir. Haber, havadisi de içine alan bir üst küme niteliği taşır.

Bir diğer deyişle havadisin sınırının çizilmesi pek bir ehemmiyet taşımamaktadır. Ancak hakim tarafından cezalandırma noktasında üst sınıra yaklaşılmasına sebebiyet verebileceği de gözden kaçmamalıdır. Havadis, ilgi çekici, dikkat uyandıran haber demektir. Fakat ilgili madde incelendiğinde görülecek ki, yalan sözcüğü yalnızca haberi nitelemiştir. Öyleyse havadis bakımından cezalandırılmanın söz konusu olabilmesi için havadisin hakikate aykırı olmaması gerekir. Bütün anlaşılanlar çıkarılacak sonuç şudur ki, serbest piyasa ekonomisi içerisinde, işçi ücretlerinin, besin veya malların değerlerinde oynama ve hareket oluşturacak, hileli, desiseli, entrikalı bir şekilde gerçeğe aykırı haber yayan veya havadis yayan ya da bu sonucu doğuracak davranışlarda bulunulması bu suçun fiil unsurunu oluşturmaktadır.

Detaylı Bilgi İçin; Ceza Avukatı

C – Suçun Konusu

Suçun konusu, suçun üzerinde gerçekleştiği somut veya soyut varlıktır. Türk Ceza Kanunu m.237’de düzenlenen fiyatları etkileme suçunun üzerinde gerçekleştiği varlık, işçi ücretleri, besin veya malların değeridir. Burada işçi ücretleri ile kastedilen, sunulan hizmetlerin karşılığıdır. Bir diğer deyişle hizmet ediminin ekonomik karşılığıdır. Türk Ceza Kanunu m.237’de 

D – Suçun Mağduru

Bu suçun mağduru toplumu oluşturan herkestir. İşçi ücretlerinin veya besin veya malların fiyatlarının etkilenmesi neticesinde bazı gerçek kişiler doğrudan mağdur olabilirler. Bununla birlikte, fiyatların artıp azalmasından etkilenen tüzel kişiler suçun mağduru olmayıp ancak suçtan zarar gören olarak nitelenebilirler.

E – Suçun Neticesi

Suçun temel şekli açısından gerçekleştirilen hareketler neticesinde işçi ücretlerinin veya besin veya malların değerlerinin etkilenmesi gerekmez çünkü fiyatları etkileme suçu tehlike suçu olarak düzenlenmektedir. Bununla birlikte, yalan haber veya havadis yayılarak ya da herhangi bir hileli yol kullanılarak işçi ücretlerinin ya da fiyatların etkilenmesi durumunda TCK m. 237/2 uyarınca ceza üçte bir oranında artırılır çünkü neticenin meydana gelmesi yani fiyatların etkilenmesi hali nitelikli hal olarak düzenlenmektedir.

Suçun Manevi Unsuru

Türk Ceza Kanunu m.237 uyarınca düzenlenen fiyatları etkileme suçu açısından özel bir norm ile taksirli bir surette işlenmesi halinde cezalandırılacağına ilişkin bir hüküm bulunmadığından suçta ve cezada kanunilik ilkesi gereğince yalnızca kasten işlenmesi mümkündür. TCK m.237’de “bu maksatla” ibaresi mevcuttur. Özel kast unsurun bulunması sebebiyle suç yalnızca doğrudan kast ile işlenmesi mümkündür.

Doğrudan kast ise, bir kişinin iç dünyasına yönelik iradesinin ne yönde tezahür ettiğine ilişkindir. Bu itibarla fail, fiyatları etkileme suçunun kanuni tanımında belirtilen yukarıda bahsettiğimiz tüm unsurların gerçekleşmesi yönünde bilerek ve hukuki sonuçlarını isteyerek gerçekleştirmesi doğrudan kastın varlığına işarettir. Zikredilen suç açısından ise bu kastın tespiti, suç işlemeden önce, suçu işlerken ve sonrasındaki bütün eylemlerinin irdelenmesinden çıkarılacak sonuçtan doğrudan kastın varlığına kani olmak gerekir. Fiyatları etkileme suçu için işçi ücretlerinin veya besin veya malların değerlerinin artıp eksilmesi sonucunu doğurabilecek bir şekilde “ve bu maksatla” yalan haber veya havadis yaymak veya sair hileli yollara başvurmak gerekmektedir.

Hukuka Aykırılık Unsuru

Türk Ceza Kanunu’nun genel hükümlerinde düzenlenen alelade hukuka uygunluk sebepleri dışında özel bir hal söz konusu değildir. İlgili genel hükümlere başvurulabilir.

Suçun Özel Görünüş Biçimleri

A – Teşebbüs

Suçun temel şeklinde bir netice öngörülmediğinden kural olarak teşebbüse elverişli değildir. Fakat icra hareketlerinin kısımlara bölünebildiği hallerde teşebbüs aşamasında kalması mümkündür. Diğer taraftan, TCK md. 237/2’de düzenlenen suça teşebbüs mümkün değildir. Zira yalan haber veya havadis yayıldıktan ya da diğer hileli yöntemlere başvurulduktan sonra failin elinde olmayan sebeplerle fiyatlar etkilenmese dahi bu durumda, birinci fıkrada öngörülen durum gerçekleştiğinden suçun temel hali meydana gelmiş olur (Yaşar, vd, 2010).

B – İştirak

Türk Ceza Kanunu m.237 uyarınca iştirake ilişkin özel bir düzenlemenin mevcut olmayışından Türk Ceza Kanunu’nun genel hükümlerdeki iştirak hükümleri bağlamında somut olay nezdinde iştirak müessesesi irdelenmelidir. Fakat Türk Ceza Kanunu m.237/3’ten cezai sorumluluk farklılık göstermektedir. Borsa tellalı ya da ruhsatlı simsar ile bu sıfatları taşımayan biri tarafından suçun iştirak iradesi ile işlenmesi durumunda ortaya çıkacak durum özellik arz etmektedir. Bu durumda, borsa tellalı ya da ruhsatlı simsar olan kişi TCK m. 237/3’ten sorumlu olurken, bu sıfatları taşımayan kişi -TCK md. 40 gereği azmettirme veya yardım etme halleri bir tarafa bırakıldığında- TCK md. 237/1’den sorumlu tutulacaktır (Akbulut, 2015).

C – İçtima 

Türk Ceza Kanunu m. 237’de içtima açısından özel bir hüküm öngörülmemektedir. Bu sebeple, suçların içtimaı konusunda genel hükümler bu suç açısından da uygulama alanı bulacaktır. Zincirleme suç hükümleri, aynı neviden fikri içtima, farklı neviden fikri içtima hükümlerinin tatbiki açısından somut olayın irdelenmesi gerekecektir. 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir