Haberler

Çekte Sürelerin Durması ve Takip Yasağı

608fa5366556f 2 scaled

7318 sayılı Vergi Usul Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun, 30 Nisan 2021 günü 31470 sayılı Resmi Gazete ile yayınlanmıştır. Söz konusu kanunun icra takibi ve çeklerin ibrazına ilişkin özellikle arz eden 15. maddesi ile bu yazımızda ele alınacaktır.

Getirilen Düzenleme

7318 sayılı kanunun 15. maddesine ile 7226 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’a geçici 3. Madde eklenmiştir. Söz konusu 7226 sayılı kanun, geçtiğimiz sene Covid-19 virüs salgını ile mücadele kapsamında hukukta sürelerin durmasını sağlayan kanun olmakla beraber getirilen yeni değişiklik tüm sürelerin durması yönünde kapsamlı bir yenilik değildir. Düzenlemeye göre:

· İbraz süresinin son günü 30.04.2021 ila 31.05.2021 (bu tarihler dâhil) tarihleri arasına isabet eden çekler, bu tarihlerde ibraz edilemeyecek ve ancak 01.06.2021 tarihinden sonra kalan ibraz süresi içinde ibraz edilebilecek,

· 30.04.2021 ila 31.05.2021 (bu tarihler dâhil) tarihleri arasında vadesi gelen kambiyo senedine dayalı alacaklar hakkında; bu tarihler arasında icra ve iflas takibi başlatılamayacak, ihtiyati haciz kararı verilemeyecek ve başlamış olan takipler duracak,

· Son olarak ise 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu kapsamında giren kamu idarelerinin gerek kamu hukukundan gerekse özel hukuktan doğan alacakları hakkında 30.04.2021 ila 31.05.2021 (bu tarihler dâhil) tarihleri arasında icra ve iflas takibi başlatılamayacaktır.

Çeklerin İbraz Edilememesi

Kanun ile getirilen ilk yenilik ibraz süresinin son günü 30.04.2021 ila 31.05.2021 tarihleri arasında olan (ki bu tarihler dâhil) çekler söz konusu süre içerisinde ibraz edilemeyecektir. Söz konusu çekler ancak 30.04.2021 tarihi itibariyle kalan ibraz süresi kadarlık süre boyunca ve ancak 01.06.2021 tarihinden sonra ibraz edilebilecektir. Dolayısıyla 01.06.2021 tarihinden sonra ibraz edilecek çeke ilişkin yasal süre yeniden başlamayacak, 30.04.2021 tarihi itibariyle kaç günlük ibraz süresi kaldıysa 01.06.2021 tarihi itibariyle o kadar gün boyunca ibrazı mümkün olacaktır. İbraz süresi yeniden başlamayacağı gibi söz konusu süreye ek bir süre de kanunla tanınmamıştır.

Söz konusu maddenin uygulanmasından doğan sorunlar ve takas sisteminin kapatılmasının ticari hayatta yaşatmış olduğu sıkıntılar sonucu kanun hükmündeki hata fark edilmiş ve 30 Nisan 2021 Cuma günü çıkartılan 31470 (Mükerrer) sayılı Resmi Gazete’de Ticaret Bakanlığınca söz konusu kanun maddesinin uygulanmasına ilişkin yeni bir tebliğ yayınlanmıştır. Öncelikle belirtmek isteriz ki bir kanun maddesindeki düzenlemenin çıkartılan bir genelge ile tamamen farklı yorumlanmasına yönelik tesis edilen işlem normlar hiyerarşisine açıkça aykırı olup hukuken bu düzenlemenin geçerliliği tartışma konusudur. Bununla beraber söz konusu tebliğde getirilen yenilik, ibraz süresinin son günü 30.04.2021 ila 31.05.2021 tarihleri arasında olan (ki bu tarihler dâhil) çeklerin bankaya ibrazı halinde çek sahibinin hesabında çekin karşılığı bulunması halinde bedel banka tarafından ödenecek buna karşın bedel çek sahibinin hesabında olmaması halinde ise çeke ilişkin “karşılıksızdır” işlemi yapılmayacaktır. Dolayısıyla gelinen noktada kanun ile her ne kadar doğrudan doğruya çekin “ibraz edilmesi” yasaklanmış olsa da genelgede yasaklanan eylem ibraz edilme değil bankalarca “karşılıksızdır” işlemi yapılması olmuştur. Özetle çekler söz konusu tarihler arasında da bankalara ibraz edilebilecek, karşılığı varsa banka tarafından bedel ödenecek ancak karşılığı bulunmaması halinde çek hakkında “karşılıksızdır” işlemi yapılmayacaktır.

Takip İşlemlerinin Yapılamaması

Kanun ile getirilen ikinci yenilik ise 30.04.2021 ila 31.05.2021 (bu tarihler dâhil) tarihleri arasında vadesi gelen kambiyo senedine dayalı alacaklar hakkında icra/iflas takibi yapılamayacak ve ihtiyati haciz kararı alınamayacaktır. Ayrıca yine bahsi geçen süre boyunca kambiyo senedine dayalı alacaklar hakkında başlatılmış olan icra takipleri duracaktır. Söz konusu düzenlemenin pek çok yönden eleştirilmektedir. Zira ilk maddede yalnızca çeklerin ibraz sürelerine ilişkin düzenleme yapılmışken icra takiplerine ilişkin yasakta tüm kambiyo senetleri kapsam içine alınmış ve böylece iki fıkra hükmü kendi arasında dahi yeknesaklık sağlayamamıştır. Ayrıca Yalnızca kambiyo senedine dayalı alacaklar yönünden takip işlemlerinin yapılamayacak olması sebebiyle alacaklının, genel haciz yoluyla icra takibi başlatması önünde bir engel bulunmamaktadır. Daha önce başlatılmış olan takiplerin de durdurulacağı göz önüne alındığında her ne kadar söz konusu düzenlemenin Covid-19 virüs salgının ekonomi üzerindeki etkileri göz önünde bulundurularak yapılmış olduğu görülse de alacaklı-borçlu hakları arasındaki dengenin borçlu lehine bozulduğu görülmektedir. Zira alacaklı hem elinde bir kambiyo senedi olmasına rağmen takip işlemleri yapamayacak hem de kanunda borçlunun mal kaçırmasını önlemek adına bir düzenleme getirilmediği için borçlusunun söz konusu 1 aya yakın süre içinde mal kaçırmasına engel olamayacaktır. Bu dengesiz durumun ekonomi ve ticareti başka boyutlarıyla etkileyeceği de açıktır.

Kamu Kurumlarının İcra Takibi Yapamaması

Kanun ile getirilen son yenilik ise 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu kapsamında giren kamu idarelerinin alacaklarından dolayı kişiler hakkında icra/iflas takibi yapmasının 30.04.2021 ila 31.05.2021 (bu tarihler dâhil) tarihleri arasında engellenmiş olmasıdır. Belirtmemiz gerekir ki söz konusu yasak idarelerin gerek kamu hukuku gerekse özel hukuktan doğan tüm alacaklarını kapsamaktadır. Ancak yukarıda açıklanan kambiyo senetleri ile ilgili olarak getirilen düzenlemede icra/iflas takip yasağının yanı sıra ihtiyati haciz kararının da alınamayacağı ve başlamış takiplerin de duracağı yönündeki kısıtlamalar kamu idarelerinin alacakları yönünden kanuna alınmamıştır. Şu halde kamu idareleri tarafından söz konusu borçlar için her ne kadar icra/iflas takibi yapılamayacak ise de ihtiyati haciz kararı alınmasında veya daha önce başlamış olan takiplerin devam etmesi önünde bir engel bulunmamaktadır. Bu yönden de söz konusu düzenlemenin yetersizliği ve kendi içinde dahi bütünlüğü sağlayamadığı eleştirisi getirilebilir.

5018 sayılı Kanun kapsamında yer alan kamu idareleri listesine aşağıdaki dokümandan ulaşabilirsiniz.

Özetle

İçinde bulunduğumuz salgın ve bu salgın sebebiyle etkilenen ekonomik yapı içinde bir de “tam kapanma” şeklinde bir tedbirin elbette ekonomik yönden düzenleyici bazı tedbirler alınması zaruri kıldığı açıktır. Ancak getirilen düzenlemenin gerek alacaklı-borçlu hakları arasındaki dengeyi borçlu lehine orantısız bozması gerekse düzenlemenin kendi içinde kaleme alınış biçimdeki çelişkiler nedeniyle isabetli olduğunu söylemek zordur.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir