Vasilikten Kaçınmak veya Vasiliği Kabul Etmemek Mümkün Müdür?
4721 sayılı Türk Medeni Kanununa göre bir takım şartların var olması halinde vasi olarak atanmış kişinin vasiliği kabul etmeme veya vasilikten kaçınma hakkı vardır. Türk Medeni Kanunun üçüncü kısmı vesayet müessesesini düzenlemektedir. Vesayetin düzeni, yürütülmesi, sebepleri, organları, kurulması, sona ermesi, süresi, kaçınılması vb gibi konular bu başlık altında düzenlenmiştir.
Vasilikten kaçınma veya vasiliği kabul etmek istememe güncel hayatta sık karşılaşılan bir husustur. Vasi olarak atanmış kişiye Kanun belli sebeplerin ortaya çıkması halinde vasilikten kaçınma veya görevinin sona ermesini talep etme hakkı sunmaktadır. Türk Medeni Kanununun 417. maddesine göre vasiliği kabul etmeyebilecek olanlar şu şekildedir:
“Madde 417- Aşağıdaki kişiler vasiliği kabul etmeyebilirler:
l. Altmış yaşını doldurmuş olanlar,
2.Bedensel engelleri veya sürekli hastalıkları sebebiyle bu görevi güçlükle yapabilecek olanlar
3. Dörtten çok çocuğun velisi olanlar,
4. Üzerinde vasilik görevi olanlar,
5.Cumhurbaşkanı, Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri, Cumhurbaşkanı yardımcıları, bakanlar, hâkimlik ve savcılık mesleği mensupları.”
Türk Medeni Kanununun 422. maddesinde ise Vasiliğe atanan kişinin vasiliğe itiraz ederek nasıl kaçınabileceğini ele almaktadır. Buna göre vasiliğe atanan kişiye yapılan tebligattan itibaren on gün içinde vasilikten kaçınma hakkı kullanılabilir. İlgili olan herkes, vasinin atandığını öğrendiği günden başlayarak on gün içinde atamanın kanuna aykırı olduğunu ileri sürebilir. Vesayet makamı, vasilikten kaçınma veya itiraz sebebini yerinde görürse yeni bir vasi atar; yerinde görmediği takdirde, bu konudaki görüşü ile birlikte gerekli kararı vermek üzere durumu denetim makamına bildirir. 424. maddeye göre denetim makamı, vereceği kararı vasiliğe atanmış olan kimseye ve vesayet makamına bildirir.
Vasilikten kaçınma için Kanunun ön gördüğü bir diğer sebep de vasilik süresinin dolmasıdır. Türk Medeni Kanununun 456. maddesine göre Vasi, kural olarak iki yıl için atanır. Vesayet makamı, bu süreyi her defasında ikişer yıl uzatabilir. Ancak dört yıl dolunca artık vasi, vasilikten kaçınma hakkını kullanabilir. Vasilik görevi, uzatılmadığı takdirde ise, sürenin dolmasıyla sona erer. Vasi, bir kaçınma sebebi ortaya çıktığı takdirde sürenin bitiminden önce görevinden alınmasını isteyebilir; ancak, önemli sebeplerin varlığı hâlinde görevine devam etmek zorundadır.
Diğer taraftan herhangi bir kaçınma sebebi olmadan Vasi, Kanunun 483. maddesi bağlamında görevden alınabilir. Anılan maddeye göre Vasi, görevini ağır surette savsaklar, yetkilerini kötüye kullanır veya güveni sarsıcı davranışlarda bulunur ya da borç ödemede acze düşerse, vesayet makamı tarafından görevden alınır. Ayrıca istek üzerine veya resen de Vasinin görevine son verilmesi mümkündür. Kanunun 484. maddesine göre ayırt etme gücüne sahip olan vesayet altındaki kişi veya her ilgili, vasinin görevden alınmasını isteyebilir. Görevden alınmayı gerektiren sebebin varlığını başka bir yoldan öğrenen vesayet makamı, vasiyi resen görevden almakla yükümlüdür.
Dolayısıyla vasi olarak atanmış kişi vasilik görevini yerine getirmek istemiyorsa elbette bu karara karşı itiraz edebilecektir. Bu itirazın şekli ve içeriği hakkındaki dilekçe örneğine alttaki sekmeden ulaşabilirsiniz.