Makaleler

Silahla Tehdit Suçu ve Silahla Tehdit Cezası (TCK 106/2)

Silahla Tehdit Cezası (TCK 106/2 - Silahla Tehdit Suçu)

Günlük hayatta yaşanan tartışmalar, öfke anları veya kontrolsüz davranışlar kimi zaman ceza hukukunun alanına giren ciddi sonuçlar doğurabilir. Özellikle bir kişiyi korkutmak, sindirmek veya iradesini etkilemek amacıyla yapılan tehdit eylemleri, Türk Ceza Kanunu’nda açık şekilde düzenlenen tehdit suçu kapsamına girer. Bu suçun basit hâli bile önemli yaptırımlarla karşılık bulurken, eylemin bir silahla işlenmesi durumunda ortaya çıkan silahla tehdit suçu, çok daha ağır bir hukuki değerlendirmenin konusu olur. Çünkü silah kullanımı, mağdur üzerinde oluşturduğu güçlü korku etkisi nedeniyle suçun nitelikli hâllerinden biri olarak kabul edilir.

Bu nedenle, silahla tehditin cezası sıradan bir tehdit eylemine göre daha yüksek olup, fail hakkında hem hapis hem de adli para cezası öngörülebilir. Uygulamada sıkça karşılaşılan bu suç tipi, taraflar arasında basit bir gerginlik gibi görünse de çoğu zaman mağdurun yaşam güvenliği algısını derinden etkiler ve yargı makamlarının ciddiyetle ele aldığı bir durum hâline gelir.

Bu yazıda, silahla tehdit cezası, suçun unsurları, hangi durumlarda oluştuğu ve yargılama sürecinin nasıl işlediği gibi merak edilen tüm konuları ayrıntılı şekilde ele alacağız.

Tehdit Ne Demek?

Silahla Tehdit Suçu ve Silahla Tehdit Cezası TCK 106 /2

Ceza hukukunda “tehdit”, bir kişiye geleceğe yönelik bir kötülüğün gerçekleşeceği yönünde korku veren söz veya davranışlarda bulunmak olarak tanımlanır. Failin mağduru korkutma, endişeye sevk etme ya da iradesini yönlendirme amacı, bu suçun temel unsurudur. Bu nedenle tehdit suçu, yalnızca fiziksel bir saldırı içermese bile mağdurun psikolojik güvenliğini hedef aldığı için kanunda bağımsız bir suç tipi olarak düzenlenmiştir.

Türk Ceza Kanunu’na göre tehdit eyleminin içeriği, kullanılan sözler, davranışlar ve mağdur üzerinde meydana gelen korku etkisi, suçun oluşup oluşmadığının belirlenmesinde önem taşır. Eylemin niteliğine göre tehdit suçu cezası adli para cezasından hapis cezasına kadar uzanabilir.

Tehdit suçunun hukuk sistemimizdeki kapsamı, çeşitleri ve tüm cezai sonuçları hakkında daha ayrıntılı bilgi için şu yazıya göz atabilirsiniz:
👉 https://www.hakanmert.av.tr/tehdit-sucu-cezasi-tck-m-106/

TCK’ya Göre Silah Nedir?

Hukuki açıdan “silah”, yalnızca ateşli silahları ifade etmez. Türk Ceza Kanunu’nda silah kavramı oldukça geniş tanımlanmış olup, saldırı veya savunma amacıyla kullanılmaya elverişli her türlü alet bu kapsamda değerlendirilir. Bu nedenle bir tehdidin “silahla” işlendiğinin kabulü için mutlaka tabanca ya da tüfek kullanılması gerekmez.

Kanuna göre silah sayılan başlıca araçlar şunlardır:

  • Ateşli silahlar: Tabanca, tüfek, kurusıkıdan dönüştürülmüş silahlar vb.
  • Kesici ve delici aletler: Bıçak, çakı, sustalı, keser, çivi vb.
  • Ateşli olmayan fakat ciddi zarar verme gücüne sahip aletler: Demir çubuk, sopa, taş, kelebek bıçak, tornavida gibi yaralama amacıyla kullanılmaya elverişli eşyalar.
  • Patlayıcı, yakıcı ve boğucu maddeler: Molotof kokteyli, patlayıcı düzenekler, yangın çıkarıcı maddeler, kimyasal ve biyolojik maddeler vb.

Yargıtay uygulamalarına göre, günlük hayatta sıradan bir eşya olarak kullanılan birçok nesne bile, failin saldırı amacıyla elinde bulundurması hâlinde “silah” kabul edilir. Bu geniş yorum, özellikle silahla tehdit suçlarında failin eyleminin niteliğini belirlemede önemli bir rol oynar.

Silahla Tehdit Suçu Nedir?

Türk Ceza Kanunu’na göre bir kişiyi, gelecekte zarar verileceği yönünde korkutmak amacıyla yapılan her türlü söz ve davranış tehdit suçunu oluşturur. Bu eylemin silahla gerçekleştirilmesi ise TCK m. 106 /2 kapsamında nitelikli tehdit olarak kabul edilir ve cezai yaptırım önemli ölçüde artar. Uygulamada bu suç, “silahla tehdit suçu” veya “silahlı tehdit suçu” olarak adlandırılır.

1. Silahla Tehdit Suçunun Kapsamı

Silahla tehdit, yalnızca ateş etmek veya silahı mağdura doğrultmak şeklinde gerçekleşmez. Aşağıdaki davranışlar da bu suçu oluşturabilir:

  • Silahı göstermek veya el altında bulundurup tehdit amacıyla sergilemek
  • Silahı çıkarıp namluyu yere, havaya veya yakına doğru çevirmek
  • Bıçak, sopa, demir çubuk gibi TCK’ya göre silah sayılan bir aleti kullanarak tehditte bulunmak
  • Silah sesi çıkararak mağdura gözdağı vermek
  • Mesaj, video, görüntü veya sosyal medya üzerinden silahla tehdit içerikli paylaşım yapmak

Önemli olan, mağdurun söz konusu tehdidi ciddiye almasına neden olabilecek bir tehlike algısının oluşmasıdır.

2. Silahla Tehdit Sözle de Davranışla da İşlenebilir

Silahla tehdit suçu, hem sözle (“Seni vuracağım”) hem de davranışla (silahı çekmek, bıçakla saldırır pozisyonu almak) işlenebilir. Failin silahı fiilen kullanması gerekmez; varlığını hissettirmesi bile suç için yeterlidir. Bu nedenle silahla tehdit, mağdurun yaşam güvenliği algısını doğrudan hedef aldığından, cezası basit tehditten daha ağırdır ve kanun nitelikli tehdit olarak ayrı değerlendirmiştir.

Bu suçun önemi, mağdurun yaşam güvenliği algısını doğrudan hedef almasıdır. Silahın sağladığı korkutucu etki nedeniyle, tehdit suçu cezası, silahlı durumda çok daha ağır uygulanır.

3. Silahla Tehdit Suçu Nasıl Gerçekleşebilir?

Bu suç tek bir yöntemle sınırlı değildir. Uygulamada silahla tehdit şu şekillerde görülebilir:

  1. Doğrudan tehdit: Failin mağdura silah doğrultarak tehditte bulunması
  2. Dolaylı tehdit: “Bu silah boşuna taşınmıyor” gibi ima içeren ifadeler
  3. Mesafe üzerinden tehdit: Telefon, mesaj, sosyal medya veya video göndererek silahla tehdit etmek
  4. Seyyar tehdit: Failin mağdurun evinin önünde ateş etmesi veya silahla beklemesi
  5. Topluluk içinde tehdit: Kalabalık bir ortamda silah göstererek mağdura yönelik tehdit içeren davranışlarda bulunmak

Bu örneklerde failin silahı ateşlemesi şart değildir; önemli olan silahın tehdit amacıyla kullanılmasıdır.

4. Silahla Tehdit Suçunun Ağırlığı

Silahlı tehdit suçu, yalnızca taraflar arasındaki kişisel bir anlaşmazlık olarak görülmez. Silahın caydırıcı gücü ve mağdura yaşattığı korku etkisi nedeniyle:

  • kamu düzeni açısından tehlike oluşturur,
  • mağdurun yaşam güvenliği algısını zedeler,
  • fail hakkında tehdit suçu cezası daha ağır uygulanır.

Bu nedenle savcılık makamları tarafından çoğu zaman resen soruşturulan suçlar arasında yer alır.

Silahla Tehdit Suçu Unsurları

Silahla tehdit suçunun oluşabilmesi için belirli maddi ve manevi unsurların bir arada bulunması gerekir. Bu unsurlar gerçekleşmeden tehdit fiili nitelikli hâle dönüşmez ve suçun oluştuğundan söz edilemez. Unsurlar aşağıda sistematik olarak açıklanmıştır.

1. Maddi Unsur (Fiil Unsuru)

Silahla tehdit cezası: Göstererek silahla tehdit suçu

Silahla tehdit suçunda maddi unsur aşağıdaki bileşenlerden oluşur:

a) Tehdit Oluşturan Bir Söz veya Davranışın Bulunması: Failin mağdura geleceğe yönelik bir kötülük bildirmesi gerekir. Bu bildirim sözle olabileceği gibi davranışla da olabilir.

b) Eylemin Silahla İşlenmesi: Fiilin mutlaka kanuna göre silah sayılan bir araç kullanılarak gerçekleştirilmesi gerekir. Silahın ateşlenmesi şart değildir; gösterilmesi, taşınması veya varlığının mağdura hissettirilmesi yeterlidir.

c) Mağdurun Korku ve Endişeye Sevk Edilebilecek Durumda Olması: Tehdit edilen kötülüğün mağdur açısından gerçekleşebilir nitelikte olması gerekir. Failin silahı tutuş şekli, söylem tarzı, olayın gerçekleştiği ortam ve mağdurun algısı değerlendirilir.

d) Failin Davranışı ile Sonuç Arasında Nedensellik Bağı: Failin silahla yaptığı davranış mağdura yönelmeli ve tehdit eylemini oluşturmalıdır. Mağdurun fiili ciddiye alabilecek durumda olması aranır.

2. Manevi Unsur (Kast)

Silahla tehdit suçunda failin bilinçli bir şekilde tehdit etme amacı taşıması gerekir.

a) Doğrudan Kast: Fail, mağduru korkutmak, sindirmek veya iradesini etkilemek amacıyla hareket eder. Fail tehdidin sonuçlarını bilerek ve isteyerek gerçekleştirir.

b) Olası Kastın Yeterli Olmaması: Bu suçta olası kast genel olarak yeterli görülmez. Failin tehdit amacını bilinçli olarak taşıması gerekir; yani tehdit etme iradesi açık olmalıdır.

3. Hukuka Aykırılık Unsuru

Her suçta olduğu gibi silahla tehditte de fiilin hukuka aykırı olması gerekir. Meşru müdafaa durumu, görevin ifası, hakkın kullanılması gibi bazı hâllerde tehdit niteliği taşıyan davranış hukuka uygun kabul edilebilir.

4. Fail ve Mağdur

a) Fail: Silahla tehdit suçunun faili herkes olabilir. Failin silahı ruhsatlı ya da ruhsatsız taşıyor olması suçun oluşumunu etkilemez; yalnızca cezaya ilişkin başka sonuçlar doğurabilir.

b) Mağdur: Herkes bu suçun mağduru olabilir. Mağdurun tehditten etkilenebilir bir konumda olması aranır; fakat mağdurun gerçekten korkması zorunlu değildir.

5. Konu (Korunan Hukuki Değer)

Silahla tehdit suçu ile korunmak istenen hukuki değer: Mağdurun iç huzuru, korkudan uzak bir şekilde irade serbestisini kullanabilme özgürlüğü, toplum güvenliği ve kamu düzenidir. Silah kullanılması, tehdit eylemini daha tehlikeli hâle getirdiği için suçun nitelikli hâli olarak kabul edilmiştir.

Silahla Tehdit Cezası

Türk Ceza Kanunu’nun 106. maddesinin ikinci fıkrasının son cümlesi, silahla tehditin cezasını açık bir şekilde düzenler:

2 yıldan 7 yıla kadar hapis cezası.

Bu ceza, tabanca, tüfek, bıçak, satır, sustalı, demir çubuk, sopa gibi saldırı ve savunmaya elverişli her türlü aletin tehdit amacıyla kullanılması hâlinde doğrudan uygulanır. Kanuna göre silah kullanılan tehdit suçunda basit hal söz konusu değildir; silahın varlığı suçu otomatik olarak nitelikli tehdit hâle getirir ve alt sınır 2 yıl olarak belirlenmiştir.

Bu durumun en önemli sonuçları şunlardır:

  • Verilen hapis cezası hiçbir şekilde adli para cezasına çevrilemez.
  • Alt sınır 2 yıl olduğu için hükmün açıklanmasının geri bırakılması (HAGB) çok istisnai durumlar dışında uygulanmaz.
  • Cezanın ertelenmesi ise ancak sanığın sabıkasız olması, mahkemenin takdiri ve çok güçlü gerekçelerle mümkündür; uygulamada oldukça nadirdir.
  • Silahla tehdit suçunda tutuklama tedbiri kolayca verilebilir ve devam ettirilebilir.

Mahkeme, cezayı tayin ederken şu unsurları göz önünde bulundurur:

  • Kullanılan silahın türü (ateşli silah mı, kesici-delici alet mi, yoksa başka bir alet mi)
  • Tehdidin içeriği (ölümle tehdit edilip edilmediği)
  • Mağdurun sayısı
  • Tehdidin gerçekleştiği yer ve ortam (kalabalık bir yerde mi, evin önünde mi)
  • Failin kastının şiddeti ve tekrarlanma ihtimali

Kısaca vurgulamak gerekirse: Silahla tehdit suçu, günlük hayatta “bir anlık öfke” gibi görünse de Türk Ceza Kanunu’nun en ağır yaptırım öngördüğü suçlardan biridir. Bu bakımdan silahla tehditin cezası hapisti ve infazın ertelenmesi ya da para cezasına çevrilmesi gibi kolaylaştırıcı hükümlerden yararlanma ihtimali son derece düşüktür.

Birden Fazla Kişiyle Silahla Tehdit

Silahla tehdit suçu, failin tek başına hareket ettiği durumlarda bile ağır yaptırımlarla karşılanır; ancak suçun birden fazla kişi tarafından ortaklaşa işlenmesi, hem cezai sorumluluğun kapsamını hem de yargılama sürecinin seyrini kökten değiştirir.

TCK m. 106/2 uyarınca, birden fazla kişiyle silahla tehdit suçu hâlinde her bir fail hakkında 2 yıldan 7 yıla kadar hapis cezası öngörülmüştür. Bu ceza, tek faille işlenen suça göre artırım içermese de, iştirak hâlinde işlenmesi suçun nitelikli unsurlarından biri olarak değerlendirilir ve mahkemelerce çok daha sert bir yaklaşım sergilenir.

Birden fazla kişinin birlikte hareket etmesi, örneğin iki veya daha fazla kişinin aynı mağdura ya da mağdur grubuna silah doğrultarak tehdit etmesi, suçun organize ve planlı bir yapıya büründüğü izlenimini verir. Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun yerleşik içtihatlarında vurgulandığı üzere, iştirak hâlinde işlenen silahla tehdit, “toplumda daha derin bir korku ve güvensizlik yarattığı” gerekçesiyle takdiri indirim nedenlerinin (TCK m. 62) sınırlı uygulanmasına yol açar. Çoğu dosyada iyi hal indirimi ya hiç yapılmaz ya da en alt oranda (1/8) tutulur.

Aynı şekilde, birden fazla failin varlığı, HAGB ve cezanın ertelenmesi kurumlarının uygulanabilirliğini büyük ölçüde ortadan kaldırır. Mahkemeler, “suç işleme iradesinin kolektif bir şekilde ortaya konduğu” gerekçesiyle bu tür kolaylaştırıcı hükümlerden kaçınır.

Silahla Tehdit Meşru Müdafaa Hali

TCK m. 25 uyarınca meşru müdafaa hâlinde, kişinin kendisini veya başkasını haksız bir saldırıdan korumak amacıyla yaptığı silahla tehdit eylemi hukuka uygundur. Bu durumda silahlı tehdit cezası uygulanmaz. Ancak tehdidin orantısız veya saldırıyı aşan bir biçimde gerçekleşmesi hâlinde, mahkemeler fail hakkında ceza tayin edebilir. Tehdit suçu cezası, meşru müdafaa sınırlarının aşılması durumunda önem kazanır.

Silahla Tehdit ve Mala Zarar Verme Suçları

Silahla tehdit suçu ile mala zarar verme suçu birbirinden ayrı suç tipleridir, ancak uygulamada sıklıkla birbirini tamamlar nitelikte görülür. Silahla tehdit etmenin cezası, öncelikle mağdur üzerinde korku ve endişe yaratmaya odaklanırken, mala zarar verme suçu, failin doğrudan bir mal üzerinde fiziksel zarar oluşturmasıyla gerçekleşir.

Örneğin, bir kişi bir başkasının aracına silah doğrultarak “Aracı parçalarım” şeklinde tehditte bulunursa, burada hem silahla tehdit suçu hem de mala zarar verme teşebbüsü söz konusu olabilir. Mahkeme bu durumda silahla tehdit cezası ile birlikte mala zarar verme suçunun cezalarını da ayrı ayrı değerlendirir. Fail, her iki suç nedeniyle artan bir ceza riskiyle karşı karşıya kalır.

Bu iki suçun birlikte ele alınması, mağdurun hem psikolojik hem de maddi güvenliğinin korunmasını sağlar. Ayrıca yargılama sürecinde, suçların ayrı ayrı tespit edilmesi ve cezalandırılması, hukuk sisteminde suçun niteliğinin doğru biçimde belirlenmesini sağlar.

Genel Güvenliğin Kasten Tehlikeye Sokulması Suçu (TCK 170/1-c)

TCK m. 170/1-c, toplumun genel güvenliğini ciddi biçimde tehlikeye sokan eylemleri cezalandırır. Bu maddeye göre, ateşli silah veya patlayıcı madde kullanarak toplu tehlike oluşturan kişiler, silahla tehdit suçundan farklı olarak, yalnızca bireysel mağduru değil, genel kamu güvenliğini de tehdit etmiş olur.

Örneğin, bir kişi kalabalık bir ortamda ateşli silah ile rastgele ateş ederse veya patlayıcı maddeyi bir binaya yerleştirirse, bu eylem silahla tehdit cezası kapsamından ayrı olarak TCK 170/1-c uyarınca değerlendirilir. Buradaki temel fark, silahla tehdit suçunda failin mağduru belirli ve bireysel iken, 170/1-c kapsamındaki eylemlerde tehlikenin muhatabı toplumun tamamı veya belli bir kesimdir.

Cezai yaptırım açısından fail, ateşli silah veya patlayıcı madde kullanmak suretiyle genel güvenliği tehlikeye atmışsa, bu suçun cezası genellikle 6 aydan 3 yıla kadar hapis olarak belirlenir. Mahkeme ayrıca, suçun etkisi ve failin kastına göre ek güvenlik tedbirleri uygulayabilir.

Ölümle Tehditin Cezası

Türk Ceza Kanunu’nun 106. maddesi kapsamında, bir kişiyi ölümle tehdit etmek, mağdura karşı gelecekte öldürülme tehdidi yöneltmek anlamına gelir. Bu tehdit, suçun içeriğine ilişkin bir nitelik olup, mağdurun yaşam hakkını doğrudan hedef aldığı için en ağır tehdit türlerinden biridir.

Ölümle tehdit suçu, silah kullanılmadan da işlenebilir ve bu hâlde TCK 106/1 kapsamında değerlendirilir. Ancak aynı eylem bir silahla (tabanca, bıçak, satır vb.) birlikte gerçekleştiğinde, suç hem içerik (ölüme yönelik olması) hem de araç (silah kullanımı) açısından nitelikli hâle gelir ve doğrudan TCK madde 106/2-c hükmü uygulanır.

Bu durumda mahkeme, “ölümle tehdit” ve “silahla tehdit” unsurlarını ayrı ayrı aramaz; iki nitelikli unsurun birleşmesiyle oluşan fiil, 2 yıldan 7 yıla kadar hapis cezası gerektiren tek bir nitelikli tehdit suçu olarak kabul edilir. Dolayısıyla, “Seni öldüreceğim” sözünü bir tabanca doğrultarak söyleyen kişi, basit ölümle tehdit (6 ay-2 yıl) değil, doğrudan silahla nitelikli tehdit (2-7 yıl) suçundan cezalandırılır.

  • Silahsız “seni öldüreceğim” demek → basit nitelikli tehdit (6 ay-2 yıl hapis)
  • Aynı sözü silah göstererek söylemek → çifte nitelikli tehdit (2-7 yıl hapis)

Silahla Tehdit Zamanaşımı Süresi

Silahla tehdit suçu, Türk Ceza Kanunu’nun 106. maddesinin ikinci fıkrasının son cümlesinde düzenlenmiş nitelikli bir suçtur ve cezası 2 yıldan 7 yıla kadar hapistir. Bu ceza aralığı, zamanaşımı süresinin belirlenmesinde doğrudan etkilidir.

Türk Ceza Kanunu’nun 66. maddesi, 5 yıldan fazla ve 20 yıldan az hapis cezasını gerektiren suçlarda dava zamanaşımı süresi 15 yıldır. Silahla tehdit suçu da bu kapsama girdiğinden,

  • Dava zamanaşımı süresi: 15 yıl
  • Ceza zamanaşımı süresi (hükmedilen cezanın infaz edilebilirliği): 20 yıl

Uygulamada, özellikle aile içi veya komşuluk ilişkilerinden kaynaklanan silahla tehdit dosyalarında mağdurlar uzun yıllar şikâyetçi olmasa bile, savcılık re’sen (kendiliğinden) soruşturma açabildiği için zamanaşımı 15 yılın dolmasıyla ancak sona erer. Bu süre dolmadan herhangi bir kolluk birimi veya savcılık tarafından işlem yapıldığında süre yeniden başlar.

Özetle: Silahla tehdit suçunda dava zamanaşımı 15 yıl, ceza zamanaşımı 20 yıldır. Bu süreler, suçun nitelikli hâli nedeniyle basit tehditten (8 yıl) çok daha uzundur ve failin uzun yıllar boyunca hukuki sorumluluk riskiyle karşı karşıya kalmasına neden olur.

silahla tehdit cezası - silahla tehdit suçu

Silahla Tehdit Suçunda Görevli ve Yetkili Mahkeme

Silahla tehdit suçu, basit veya nitelikli olsun, Asliye Ceza Mahkemesi görev alanına girer. Eğer failin işlediği eylem nedeniyle ceza bir yıldan fazla hapis öngörüyorsa, davalar Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülür.

Yetki bakımından, dava suçun işlendiği (ya da öğrenildiği) yerdeki mahkemede açılır. Yani mağdurun bulunduğu yer, suçun işlendiği yer veya failin yakalandığı yer mahkeme yetkisini belirler.

Silahla Tehdit Suçu ve Cezası Hakkında Sık Sorulan Sorular

⚖️ Silahla tehdit şikayete tabi mi?

✍️ Silahla tehdit suçu, TCK 106’nın nitelikli tehdit hâlleri kapsamına girer ve bu nedenle şikâyete bağlı değildir. Yani mağdur şikâyet etmese de savcılık re’sen soruşturma başlatabilir ve kamu davası açılabilir. Basit tehdit hâllerinde ise şikâyet aranır; ancak silahla tehdit nitelikli bir durum olduğu için kamu davası niteliğindedir.

⚖️ Silahla tehdit kamu davası mıdır?

✍️ Evet, silahla tehdit suçu kamu davası niteliğindedir. TCK 106’daki nitelikli tehdit hallerinde, failin eylemi şikâyete bağlı olmadan savcılık tarafından re’sen soruşturulur ve dava açılır. Yani mağdurun şikâyeti olmadan da ceza davası yürütülebilir.

⚖️ Silahla tehdit uzlaşmaya tabi mi?

✍️ Hayır, silahla tehdit suçu uzlaşmaya tabi değildir. Nitelikli tehdit suçu kapsamındaki bu eylemler, ciddi bir suç sayıldığı için mağdurla uzlaşma yoluna gidilmeden mahkemece re’sen soruşturulur ve dava açılır. Sadece basit tehdit hâlleri uzlaşmaya tabi olabilir.

⚖️ Silahla tehdit suçu para cezasına çevrilir mi?

✍️ TCK 106’daki silahla tehdit suçu, nitelikli bir suç olduğundan çoğunlukla hapis cezası ile cezalandırılır ve para cezasına çevrilmesi mümkün değildir. TCK 50/3 uyarınca, yalnızca 1 yıl veya daha kısa süreli hapis cezalarındacezanın adli para cezasına çevrilmesi mümkündür. Bu nedenle, silahla tehdit gibi nitelikli tehdit hâllerinde para cezası uygulanmaz ve mahkeme doğrudan hapis cezası verir.

⚖️ Silahla tehdit katalog suç mudur?

✍️ Evet, nitelikli silahla tehdit hâlleri (TCK 106/2) CMK 100/3 Ek‑1 listesi uyarınca katalog suçlar arasında yer alır. Bu kapsamda, silah kullanılarak yapılan tehditler, re’sen soruşturulan ve tutuklama tedbirleri açısından özel önem taşıyan suçlardandır. Ancak basit tehdit hâlleri (TCK 106/1) katalog suç kapsamına girmez ve şikâyete bağlıdır. Dolayısıyla, silahla tehdit veya diğer nitelikli tehdit halleri, katalog suç prosedürlerine tabidir; mahkeme ve kolluk, soruşturma ve kovuşturma sırasında bu statüyü dikkate alır.

⚖️ Bıçakla tehdit etmenin cezası nedir?

✍️ Bıçak gibi TCK’ya göre silah sayılan bir aletle yapılan tehdit, nitelikli tehdit olarak değerlendirilir. Bu suç, mağduru korkutma kastıyla işlendiği için 2 yıldan 7 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılır. Ceza, mağdur üzerindeki etki ve tehdidin ciddiyeti göz önünde bulundurularak artırılabilir. Basit tehdit hâllerinde ise (silah kullanılmadan) ceza alt sınırda hapis veya adli para cezasına çevrilebilir.

⚖️ Kavgada silah çekmenin cezası nedir?

✍️ Kavgada silah çekmek, failin mağduru korkutma kastıyla gerçekleştirdiği sürece silahla tehdit suçu olarak değerlendirilir. Silahla tehdit cezası, mağdurun güvenliğinin tehdit edilme derecesine göre 2 yıldan 7 yıla kadar hapis olabilir. Eğer silah fiilen kullanılmamışsa ve tehdit etkisi sınırlıysa, alt sınırda ceza uygulanabilir; mağdurun korku düzeyi ve silahın niteliği cezayı etkileyen unsurlardır.

⚖️ Oyuncak silahla tehdit suçu cezası var mı?

✍️ Evet, oyuncak silahla tehdidin de TCK 106 kapsamında suç oluşturduğu kabul edilir. Ancak ceza, gerçek silahla tehdide göre genellikle daha düşüktür. Oyuncak silah veya gerçek sanılan plastik/ses-ışık çıkaran aletlerle işlendiğinde bu eylem basit tehdit olarak değerlendirilir ve cezası altı aydan 2 yıla kadar hapis veya adli para cezasıdır. Tutuklama nadiren uygulanır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir