Haberler

Sahte Fatura Düzenleme Nedeniyle Vergi ve Ceza Kesilen Müvekkilimizin Vergi ve Cezaları İstanbul BİM İkinci Vergi Dava Dairesince İptal Edildi

60acbd626c401 1
Sahte Fatura Düzenleme Nedeniyle Vergi ve Ceza Kesilen Müvekkilimizin Vergi ve Cezaları İstanbul BİM İkinci Vergi Dava Dairesince İptal Edildi

Komisyon karşılığı taklit sahte fatura düzenlediği iddiasıyla hakkında vergi incelemesi yapılıp yüksek tutarlarda vergi ve ceza kesilen Müvekkilimizin davası neticelendi ve tüm vergi ve cezaları Mahkemece iptal edildi. Aşağıda metnini sunduğumuz söz konusu karardan da görüleceği üzere İstanbul Bölge İdare Mahkemesi oybirliğiyle, Müvekkilimiz hakkında sahte fatura düzenleme yönünden yapılan vergi incelemesini eksik, varsayıma dayalı ve hukuka aykırı bulmuştur. Mahkemeye göre Müvekkilimizin söz konusu sahte fatura düzenleme eylemini gerçekleştirdiği somut şekilde hukuka uygun olarak ortaya konulamamıştır. Ayrıca oybirliği ile alınan bu kararda suçun işlendiğinin iddia edildiği yılın, herhangi bir şekilde somut delil olmaksızın, diğer yıllara teşmil edilemeyeceği de kayıt altına alınmıştır. Taklit sahte fatura düzenleme eylemi yönünden örnek karar aşağıdadır. 

——————————————————————————

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE İDARE MAHKEMESİ
İKİNCİ VERGİ DAVA DAİRESİ
ESAS NO : 2020/….
KARAR NO : 2021/…

İSTİNAF BAŞVURUSUNDA
BULUNANLAR : 1- (DAVACI)………

2- (DAVALI) ……VERGİ DAİRESİ MÜDÜRLÜĞÜ

İSTEMİN ÖZETİ : … hakkında, mükellefin faturalarının 2013 ila 2017 yıllarında taklit edildiği yönünde düzenlenen ….. tarih ve …. sayılı vergi tekniği raporu done alınarak, adı geçenin faturalarının, davacı tarafından komisyon karşılığı taklit olarak düzenlendiği ve elde ettiği geliri beyan dışı bıraktığından bahisle, takdir komisyonunca takdir edilen matrahlara istinaden, davacı adına, 2015 takvim yılına ilişkin üç kat vergi ziyaı cezalı olarak resen salınan gelir vergisi ile 2015/1-3, 4-6,7-9 ile 10-12. dönemlerine ilişkin üç kat vergi vergi ziyaı cezalı olarak resen salınan gelir geçici vergisi tarhiyatlarını ihtiva eden ihbarnamelerin iptali istemiyle açılan davanın, dava konusu gelir geçici vergisi asıllarına bağlı olarak kesilen vergi ziyaı cezaları ile vergi ziyaı cezalı gelir vergisi tarhiyatı yönünden “… hakkında düzenlenen … tarih ve … sayılı vergi tekniği raporunun ve … tarih ve … sayılı görüş ve öneri raporunun birlikte incelenmesinden, adı geçen mükellef hakkında düzenlenen vergi tekniği raporundaki ifade ve tespitlerden; …(davacı)”un işyeri adresinde bulunan bilgisayar ve ele geçirilen belgeler ile işyerinde sekreter olarak çalışan …”in ifadeleri birlikte değerlendirildiğinde, raporlarda tablosu yapılan ve mükellef adına düzenlenen faturaların, iktisadi ve ticari icaplar gereği komisyon kazancı karşılığı taklit belge olarak davacı tarafından düzenlendiği kanaatine varıldığı, bu bağlamda; gelir geçici vergisi asıllarına bağlı olarak kesilen vergi ziyaı cezaları ile vergi ziyaı cezalı gelir vergisi tarhiyatında hukuka aykırılık bulunmadığı…” gerekçesiyle kısmen reddine, dava konusu gelir geçici vergisi asılları yününden; “…193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun mükerrer 120’nci maddesi hükmü uyarınca, uyuşmazlık konusu dönemlere ilişkin geçici verginin mahsup dönemi geçtiği için aslının aranılmaması gerektiğinden ve davaya konu gelir geçici vergilerinin 2013 takvim yılına ilişkin olması, fakat bu vegilerin tarhiyatlarının mahsup dönemleri geçtikten sonra 2018 yılında yapıldığı görüldüğünden, davaya konu gelir geçici vergisi tarhiyatlarında hukuka uyarlık bulunmadığı…” gerekçesiyle kısmen kabulüne, karar veren İstanbul … Vergi Mahkemesi”nin … tarih ve E:2019/.., K:2020/…sayılı kararının, kabule ilişkin kısmının, davalı idare vekili tarafından, ihbarnamelerde, tahakkuk ettirilmeyecek geçici vergi asıllarına, gecikme faizi hesaplanabilmesi için zorunlu olarak yer verildiği, tesis edilen işlemlerin hukuka uygun olduğu, redde ilişkin kısmının, davacı vekili tarafından, takdir komisyonunun vergi tekniği raporunu gerekçe göstererek matrah takdir etmesinin hukuka aykırı olduğu, tarhiyat yapma yetkisinin vergi dairesinde olduğu, yapılan takdirin müstenidatının ve izahının bulunmadığı, mali polisin düzenlediği tutanağa dayanılarak re”sen vergi tarhiyatının yapılamacağı ve ceza kesilemeyeceği, 2014 yılında alınan ifadenin, 2015 yılına ilişkin tarhiyatlara esas alınamayacağı, mali polis aramasında ele geçirilen belgelerin kendi sorumluluğunda olmadığı ileri sürülerek, istinaf yoluyla kaldırılması istenilmektedir.
CEVAP DİLEKÇESİNİN ÖZETİ (DAVACI) : Cevap dilekçesi verilmemiştir.
CEVAP DİLEKÇESİNİN ÖZETİ (DAVALI) : Cevap dilekçesi verilmemiştir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren İstanbul Bölge İdare Mahkemesi İkinci Vergi Dava Dairesi”nce dosya incelendi, dosya kapsamı bilgi ve belgelerin, istinaf istemi hakkında bir karar verilebilmesi için yeterli olduğu sonucuna varılmakla, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 17. maddesinin 2. fıkrası hükmü uyarınca duruşma yapılmasına gerek görülmeyerek işin esasına geçildi:
İstinaf başvuruları, … hakkında, mükellefin faturalarının 2013 ila 2017 yıllarında taklit edildiği yönünde düzenlenen …tarih ve … sayılı vergi tekniği raporu done alınarak, adı geçenin faturalarının, davacı tarafından komisyon karşılığı taklit olarak düzenlendiği ve elde ettiği geliri beyan dışı bıraktığından bahisle, takdir komisyonunca takdir edilen matrahlara istinaden, davacı adına, 2015 takvim yılına ilişkin üç kat vergi ziyaı cezalı olarak resen salınan gelir vergisi ile 2015/1-3, 4-6,7-9 ile 10-12. dönemlerine ilişkin üç kat vergi vergi ziyaı cezalı olarak resen salınan gelir geçici vergisi tarhiyatlarını ihtiva eden ihbarnamelerin iptali istemiyle açılan davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine karar veren İlk Derece Mahkemesi kararının aleyhe olan kısımlarının kaldırılması istemlerine ilişkindir.
2577 Sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu”nun “İstinaf” başlıklı 45. maddesinin 1.fıkrasında; idare ve vergi mahkemelerinin kararlarına karşı, başka kanunlarda aksine hüküm bulunsa dahi, mahkemenin bulunduğu yargı çevresindeki bölge idare mahkemesine başvurulabileceği; 3. fıkrasında, bölge idare mahkemesinin, yaptığı inceleme sonunda ilk derece mahkemesi kararının hukuka uygun bulursa istinaf başvurusunun reddine karar vereceği, karardaki maddi yanlışlıkların düzeltilmesi mümkünse gerekli düzeltmeyi yaparak aynı kararı vereceği; 4. fıkrasında, bölge idare mahkemesinin, ilk derece mahkemesi kararını hukuka uygun bulmadığı takdirde istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar vereceği, bu halde bölge idare mahkemesinin işin esası hakkında yeniden bir karar vereceği; 6. fıkrasında ise, bölge idare mahkemelerinin 46. maddeye göre temyize açık olmayan kararlarının kesin olduğu hükümleri yer almaktadır.
193 sayılı Gelir Vergisi Kanunun 1 ve 2. maddelerinde, gerçek kişilerin ticari kazançlarının gelir vergisine tabi olduğu düzenlenmiştir.
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 3/B maddesinde, vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu açıklanmış; 30.maddesinde, re’sen tarhın tanımı ve nedenlerine yer verilerek, maddenin 1. bendinde, vergi beyannamelerinin kanuni süresi içinde verilmemesi hali, 6. bendinde de; tutulması zorunlu olan defterlerin veya verilen beyannamelerin gerçek durumu yansıtmadığına dair delil bulunması hali re’sen takdir sebebi olarak sayılmış, 341. maddesinde; vergi ziyaının, mükellefin veya sorumlunun vergilendirme ile ilgili ödevlerini zamanında yerine getirmemesi veya eksik yerine getirmesi yüzünden, verginin zamanında tahakkuk ettirilmemesi veya eksik tahakkuk ettirilmesini ifade ettiği belirtilmiş, 344. maddesinde de, 359. maddede yazılı hallerde vergi ziyaına sebebiyet verildiği takdirde üç kat tutarında vergi ziyaı cezası kesileceği hüküm altına alınmıştır.
Aynı Kanunun 31. maddesinde; takdir komisyonunca belli edilen matrah veya matrah kısmının takdir kararına bağlanacağı ve takdirin dayanağının ve takdir hakkında izahatın takdir kararlarında bulunması gereken malumat arasında olduğu belirtilmiş, 75. maddesinde; takdir komisyonlarının görevlerini yaparken bu Kanunda yazılı inceleme yetkisine haiz oldukları hüküm altına alınmış, 134. maddesinde ise; vergi incelemesinden maksadın ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak ve tespit etmek olduğu hükmüne yer verilmiştir. 134. maddede ise, vergi incelemesinden maksadın, ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak tespit etmek ve sağlamak olduğu vurgulanmıştır.
Dava dosyasının incelenmesinden; … Vergi Dairesi Müdürlüğünün mükellefi … hakkında, mükellefin faturalarının 2013 ila 2017 yıllarında taklit edildiği yönünde düzenlenen … tarih ve …sayılı vergi tekniği raporu done alınarak, sahte belge tutarları üzerinden belli bir oranda komisyon geliri elde edildiği kabul edilmek suretiyle, davacı hakkında alınan takdir komisyonu kararlarıyla takdir edilen matrahlara istinaden davacı adına dava konusu cezalı tarhiyatların gerçekleştirildiği, akabinde de iş bu davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Uyuşmazlığın çözümü, … Vergi Dairesi Müdürlüğünün mükellefi …”ün faturalarının, dava konusu yılda, davacı tarafından, mükellefiyet bilgileri kullanılarak ve belgeleri taklit edilmek suretiyle sahte olarak düzenlenip düzenlenmediğinin, adı geçen mükellef hakkındaki vergi tekniği raporu ve dosya kapsamı diğer bilgi belgeler değerlendirilmek suretiyle tespitini gerektirmektedir.
… Vergi Dairesi Müdürlüğü”nün … vergi kimlik no”lu mükellefi …hakkında düzenlenen …tarih ve … sayılı vergi tekniği raporu ve atıf yaptığı … tarih … sayılı vergi tekniği raporu ile bu raporlarda atıf yapılan ve davacının ofisinde 2014 yılında yapılan mali polis baskınında ele geçirilen evrakların inceleme ve değerlendirilmesi sonucu düzenlenen … tarih ve … sayılı Görüş ve Öneri Raporun birlikte incelenmesinden; …”a(Davacı) ait … İlçesi, … Mahallesi, .. Sokak adresinde bulunan ofise …Emniyet Müdürlüğü birimlerince … tarihinde yapılan baskında, ele geçirilen evrak arasında …”e ait belgelerin de bulunduğu, konu ile ilgili …”un(Davacı) alınan ifadesinde, … unvanlı şirkette müdür olarak çalıştığını, bu firma adına firma müşterileri ile bu adreste görüştüğünü, yaklaşık 5-6 ay önce ismi …olan birinin kendisine gelerek bir kısım faturalar getirdiğini, bu faturaların adı geçen şahıs tarafından sonradan alınmadığını, bu faturaları tanzim etmediğini ve komisyon karşılığında satmadığını, …adlı şahsın ofisinde …adlı firma için sekreter olarak çalışmaya başladığını ve maaşı ve sigortasıyla firmanın ilgilendiğini, işyerinde ele geçirilen faturaların … tarafından tanzim edilip edilmediğini bilmediğini, dükkanda bulunan bilgisayarı 6 ay önce şahsına alarak işyerine getirdiğini, 4,5 ay önce …isimli şahsın bu bilgisayarda bazı çalışmalar yaptığını ve içeriğinden haberdar olmadığını, …”ın başından bu yana bu bilgisayarı kullandığını, bu bilgisayara ait yazıcının … adlı firmaya ait olduğunu, yazıcıyı kendi bürosunda hiç kullanmadığını, … isimli şahsın matbaacılık ve muhasebe işleri ile ilgilendiğini, kendisi ile …”da görüştüğünü, işyeri çalışanı …”ın (TC:…) … tarihinde alınan beyan ve ifadesinde özetle; … (Davacı) isimli şahıs tarafından işe alındığını, işyerindeki görevinin sekreterlik olduğunu, ancak işe başladıktan birkaç gün sonra … isimli şahıs kendisine ait çok sayıda şirketinin olduğunu, bu şirketlerin müşterilerine fatura kesildiğini söylediğini, kendisine bilgisayarda nasıl fatura kesileceğini anlattığını, çalışmış olduğu dönemde fatura kesmeye başladığını, …(Davacı) adına kayıtlı işyerinde kullanılan … numaralı telefona veya faks yoluyla gelen taleplere karşılık olarak işyerinde bulunan boş faturalardan istenen içeriğe göre işyerindeki unvanı aynı içerikli olan firmaların faturalarını hazırlandığını, işyerinde bulunan faturalardan hangilerinin hangi tarihlere göre kesileceğine …(Davacı) isimli şahsın karar verdiğini, geçmiş tarihli 3-4 ay önce tarihli fatura hazırlattırdığını, bu faturaları da kendisine imzalattırdığını, verdiği talimat ile bilgisayarda bulunan Excel dosyası formatında hazırlayıp bu bilgisayara bağlı yazıcıdan çıktı aldığını, …(Davacı)”a bu faturaları neden kendisinin imzaladığını sorduğunda muhasebeci olarak imza yetkisini kendisine verdiğini, bu faturaların naylon veya sahte fatura olup olmadıklarını bilmediğini, …(Davacı)”un kendisini işe alırken muhasebeci olduğunu söylediğini, imzaladığı faturaları isteyen firma sahiplerine para karşılığı sattığını bildiğini beyan ettiği, … tarih ve …sayılı Görüş ve Öneri Raporunda, aramada ele geçirilen dolu faturaların tamamının 2014 tarihli olduğu, raporda listelenen (aralarında …”ün de bulunduğu) mükelleflerin 2013 ila 2017 yıllarına ilişkin hesap ve işlemlerinin sahte belge düzenleme/taklit belge yönünden incelemeye sevki ve yapılacak vergi incelemeleri sonucunda söz konusu mükellefler hakkında sahte belge veya taklit belge tespiti yapılması durumunda belirlenecek komisyon tutarlarının …(davacı) adına önerilmesi gerektiğinin belirtildiği, mükellef … hakkında, bu kapsamda 2013 ila 2017 yıllarına ilişkin olarak düzenlenen … tarih … sayılı vergi tekniği raporunda, mükellef …ün ifadesinde, faturalarının 2008 yılından beri taklit edildiğini, incelemeye ibraz edilen satış faturaları dışında fatura düzenlemediklerini, başka firmaların sürekli arayarak ellerindeki faturalarının kendilerine ait olup olmadığını sorduklarını, kendileri düzenlemediği halde, taklit edilen bir kısım faturalarının piyasada dolaştığını, vergi dairesine ve savcılığa durumu bildirdiklerini, faturalarının kim ya da kimlerce taklit edildiğini bilmediklerini, kaybettikleri faturalarının bulunmadığını, mükellefin, yıllar itibarıyla dökümü yapılan, satış faturaları listesinde yer almamasına rağmen mükelleften mal aldığını bildiren mükellefleri tanımadığını ifade ettiği, mükellef …”ün 2015 yılında toplam … TL satış bildiriminde bulunup, toplam …TL KDV matrahı beyan ettiği, ancak, mükelleften, aynı yılda bildirilen alış tutarının … TL olduğu, yine, mükellefin 2017 yılında toplam …TL satış bildiriminde bulunup, toplam …TL KDV matrahı beyan ettiği, ancak, mükelleften, aynı yılda bildirilen alış tutarının … TL olduğu, mükellef hakkında daha önce de, 2009 ila 2012 yıllarında, mükellefin satış faturaları listesinde bulunmayan faturaların, taklit edildiği ve sahte olduğu yönünde düzenlenen vergi tekniği raporlarının bulunduğu, yapılan karşıt incelemelerde, mükellefin faturalarının kim ya da kimler tarafından taklit edildiğinin tespit edilemediği, bir mükellefin işyeri adresinde yapılan aramalarda …”ün faturalarının da bulunduğu çok sayıda ele geçirilen belgeler ve arama yapılan adreslerdeki şahıslar nezdinde yapılan incelemeler sonucu 2009 ila 2012 yıllarına ilişkin düzenlenen … tarih ve …sayılı vergi tekniği raporunda, …, … ve … isimli şahısların birlikte organize şekilde sahte fatura ticaretinde bulunduklarının tespit edildiği, ancak, Görüş ve Öneri Raporunda belirtilen hususlar çerçevesinde, mükellef …”ün faturalarının 2013 yılı ve sonrasında …(Davacı) tarafından taklit edilerek düzenlendiğinin kabul edilmesi gerektiğinin belirtildiği, bu bağlamda; … hakkında, takdir komisyonu kararlarına done teşkil etmek ve davacının elde ettiği komisyon gelirinin hesaplanmasına yönelik olarak düzenlenen … tarih ve … sayılı vergi tekniği raporunda tablosu yapılan fatura tutarlarının taklit olarak davacı tarafından düzenlediği sonucuna varıldığı görülmektedir.
Yukarıda özetlenen tespitlerden; … adlı mükellefin faturalarının 2008 yılından beri taklit edildiği, …(Davacı)”un işyeri adresinde … tarihinde yapılan aramada ele geçirilen bilgisayar ve diğer fatura/belgeler ile işyerinde sekreter olarak çalışan …”ın ifadelerinin, mükellef adına düzenlenen taklit faturaların, 2014 yılında davacı tarafından düzenlendiğini kabule yeterli bulunduğu kanaatine varılmakla birlikte, …”ün faturalarının öteden beri taklit edilmeye devam olunduğu, bu kapsamda, mükellef faturalarının, 2009 ila 2012 yıllarında başkaca şahıslarca taklit edildiğinin tespit edildiği, 2013 ila 2017 yıllarına ilişkin inceleme kapsamında, yapılan karşıt incelemelerde, mükellefin faturalarının kim ya da kimler tarafından taklit edildiğinin tespit edilemediğinin de …tarih …sayılı vergi tekniği raporunda açıkça ifade edildiği, bunun dışında, … tarihli aramada yapılan tespitler varsayımsal olarak sonraki yıllara da teşmil edilerek, mükellef faturalarının, 2014 yılından sonra da davacı tarafından taklit edildiğinin kabulünü gerektirecek başkaca somut bir tespitin bulunmadığı dikkate alındığında, mevcut tespitlerin bu haliyle, mükellef …”ün faturalarının dava konusu 2015 yılında davacı tarafından taklit edildiğini ortaya koymaya yeterli bulunmadığı sonucuna varılmakla, dava konusu cezalı tarhiyatta bu gerekçeyle hukuka uyarlık görülmeyerek, davalı istinaf isteminin bu gerekçeyle reddine, davacı istinaf isteminin ise kabulüyle, Mahkeme kararının redde ilişkin kısmının kaldırılmasına ve davanın bu kısım yönünden kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Açıklanan nedenlerle, davacı istinaf başvurusunun kabulüne, davalı istinaf başvurusunun gerekçeli reddine, İstanbul … Vergi Mahkemesi”nce verilen … tarih ve E:2019/…, K:2020/… sayılı kararın redde ilişkin kısmı (dava konusu gelir geçici vergisi asıllarına bağlı olarak kesilen vergi ziyaı cezaları ile vergi ziyaı cezalı gelir vergisi tarhiyatı) yönünden kaldırılmasına, bu kısım yönünden DAVANIN KABULÜNE, diğer kısımlara (geçici vergi asılları) yönelik davalı istinaf isteminin, isteme konu kararda, yasada sayılan kaldırma nedenlerinin bulunmadığı anlaşıldığından ve istinaf dilekçesinde ileri sürülen iddialar da söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediğinden, yukarıda belirtilen gerekçe ile reddine, aşağıda ayrıntısı gösterilen ve ilk dava aşamasında davacı tarafından yapılan …-TL yargılama giderinin davalı idareden alınıp davacıya verilmesine, davalı idare tarafından istinaf aşamasında yapılan …-TL yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, artan posta avanslarının hükmün kesinleşmesinden sonra Mahkemesince yatıran tarafa iadesine, kararın taraflara tebliğine, kararın tebliğini izleyen günden itibaren 30 gün içerisinde Danıştay nezdinde temyiz yolu açık olmak üzere, … tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir